5
Yorum
25
Beğeni
4,6
Puan
322
Okunma


sen bir liman feneri
yanıp sönüyorsun sisli gecede
kulaklarımda çınlıyor eski deniz marşları
morfin
lavantalı- dumanlı handa
keskin kokulu tütün sarmaları
kasımı sıyıran loş akşamüstü sen
terk edilmiş un fabrikasının buharı
kibrit çöpü
lise aşıklarının yarım kalmış taslağı
Kopenhag gemicilerinin çatlak dudaklarında
batık şehirler için yazılmış mersiyesin
gümrük
vergi
çapanın ağırlığı
ve bir sürgün Øresund’da
sınır hattı boyunca dizilmiş endişeli rüyalar
bin türlü hüsran
dolaşıyor uykularda
sen rüzgârüstüne ölümüne yapışan
seren direği
sımsıkı tutunuyorsun kıyılarıma
ayakta tutuyor umudumu ellerin
zira
kısır hesaplara gebedir şafak
kaybolur sis perdesinin ardında güneş
Freyr’in saban izini düşünüyorum seninle
şarabın sarhoş edici tadını
ve şükranla anıyorum Balder’i
ağır ağır eriyor uykusuzluğum
bir eczane ilacının son dozunda çöküyor karanlık
elimde dimmer anahtarının kırmızı sinyal ışığı
sana gömülüyorum
/ yüRekTen
Ph. Rune Gribsrød
5.0
90% (9)
1.0
10% (1)