5
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
356
Okunma
/ gümüş mızıkada gün ağartan tablara- boynunun külüne- gülücüğünün koynuna /
I.
kalbimde bir şehir haritalara alınmamış
aşağıdaki vadi river rea koynunda tersine akan şiirler
bundandır sırça köşkümün her seferinde yıkılıp
yeniden kurulması
tüm sokak isimleri kaldırımlar titreyen pencereler
hepsi sen
II.
göğsüm bir sınır ormanı ağaçları dik
dallarında olgunluğun utancıyla asılı yasak meyveler
anlık bir kuvvetler dengesi ihlaliyle
yeryüzünün çekimine yenik düşüyorum ağır aksak
toprağa karışacak tadım hem de arsızca
dilimde hâlâ o buz kesiği ihtişam
o tekil mana o uçuş o düşüş o iç çekiş
hepsi sen
III.
kar taneleri demiryolu traverslerine inerken
damarlarımda titreşiyor kaydı tutulmuş şebeke arızası
frekansını kucakladığım an içimdeki metropol diz çöküyor
kısa devre kesintisinde sönüyor tüm yıldızlar
adın gazzeye düşen bomba kuzey ülkelerinde
bu gri yoğunluk bu kir bu sürreal ağırlık
hepsi sen
IV.
sessizlik yürek sesimden yontulmuş lisan
konuşmasam dahi duyulur iç savaşımın ateşkes anı
ama kalbimin kütüphanesini en iyi sen tanırsın
unutulsa dahi koleksiyonum arşivim hatırlatır bilirsin
raflarımda tek bir cilt burgonya rengi kış güneşinde solmuş
sayfaları eprimiş müebbet şiirlerin can sıkıntısından
o kronik yargı o hüküm giymiş dudak o öpüş o sarılış
hepsi sen
/ yüRekTen
5.0
100% (2)