TOPAL BAYRAM


Ara sokaktan indi Topal Bayram
Bayır aşağı saldı tek ayağını
Koltuğunun altında gürgenden bastonuyla
Elinde delik bir Pazar filesi daldı çarşıya



Çürük domateslerle gülüşerek bakındı sağına soluna
Akşam çökmeden Pazar dağılmadan önce
Eğdi başını topladı yerde duran pırasayı
Birkaç beleşçi kedi düştü tezgahından düşen balıkların peşine



Birkaç zabıta yan yan baktı kaçak tezgahların üstüne
Cayır cayır etiketlerin üstündeki rakamlara umursamadan
Diktiler gözlerini Topal Bayram’ın delik filesine
Güldü kediler limon sıkmadan sıyırdılar önlerindeki balıkların kılcıklarını


Yerde kırmızı bir elma yuvarlanırken girdi kasanın altına
Yanık sesli bir satıcı bağırdı elmanın düşüşüne
“Batan gemin mallarıııı” yankılandı çarşıda akşam akşam
Çöpçüler sıvamaya başlarken süpürgeleri
Bayram topal topal topladı toplayacaklarını



Dağıldı Pazar saçıldı ortalığa artıklar
Toparlanırken süpürgelerle
Bir arife günüydü bayram öncesiydi
Rampadan tek ayakla çıkarken Bayram
Bölüştü filesindekilerini bir dilenciyle



Kör pencerelerin kerpiç duvarlarına tutunarak
Ulaştı sonunda yarısı yıkık viran kulübesine
Yorulmuş diye dayadı koltuk değneğini sarı duvara
Çökerken karanlık Bayram da diz çöktü gecenin gelişiyle
Gırtlağını yıkayıp yutkunarak baktı dışarıya kırık penceresinden
Aklına geldiğinde pazardaki kediler
O da güldü kedilerin ona gülümsemesine


Filedeki domates büzüştü pırasa ağladı gizlice
Topal Bayram sevdi eksik bacağını nasırlı elleriyle
İki şeker ayırdı kenarı, ertesi sabah gelecek çocuklara
Ama kimse gelmedi Topal Bayram’la bayramlaşmaya


Bir tek pazardaki kediler çaldı Topal Bayramın kırık kapısının tokmağını…
Dünkü dilenci gördü Topalın kulübesinde sessizce öldüğünü
Bir arife sonrası bayram sabahıydı
Topal Bayram kopan ayağını toprakta aramaya gitmişti işte…