ÜŞÜMELER...



Çalacak birazdan çalar saat zamanı
Zembereği dönerken geriye
Geri gelmeyecek eski
Tıkır tıkır dökülecek dışarıdaki yaprak
Pas kokulu sarı mevsim çoğalırken…



Kandıracak salıncaklar içimdeki çocukluğumu
Sarkacındaki an düşerken saçlarıma
Kararacak hava kaldıraçsız geceyle
Diz kapağı yamalı ay saklanırken mor bulutlara
Çökecek siyah saklanılan odaların sessizliğine



Parmakları kıran piyano tuşları
Keman tellerini kanatan teller
Paletini kırmızıyla boyayan tuval
Duracak öylesine mavi nehirler akarken geride



Sarkıklar sivrilecek pencerenin pervazlarında
Kedi sığıntısı bir özlem kuru bir yer ararken
Mavi türküler birikecek kavuşmalar için
Susarken tüm sözler ıssızlığındaki sokaklarda
Akşam ıslığında ıslanacak dudaklar öpüşmeler gibi



Yağmurdan ıslanmış ilk kediyi kucağıma alacağım belki
Tüm alaca karanlık sırtıma çökmeden önce
Koynuma geceyi sığdıracağım gizlice herkes uyurken
Sessizce bekçilerden önce gezeceğim geceleyin gezdiğimiz yerleri
Kurşun sesleri kayan yıldızları yaralarken
Ay dökeceğim yakamozlu rıhtımlara…



Hasretin bu şehirde ağlarken nemlenecek kirpiklerim
Fırtına boran tüm gemileri sallarken bu limanda
En son filikamı ve kalan mektuplarımı yakacağım
Karşımdaki deniz fenerime karşı
Bir ateşin gölgesinde seninle ısınmak varmış bu kumsalda



Bir zaman, bir sarkacındaki an sallandı
Salıncaksız kalırken çocukça sevmelerim
Masumiyetimdeki tüm sevdalar sonbahara kavuştu
Kış düşmeden penceremden içeri


İşte sen gelmiştin aklıma
Birden bire kış öncesi hazırlıksız yakalandım karlara
Lapa lapa sen yağarken üstüme ne de beyazdı sevmeler
Hem terledim hem sevdim düşünürken
Bir yanım hep üşüdü…. teninden ayrıyken tenim…
Üşüdüm hep üşüdüm... hem de çokkkk
Terlerken içimdeki sevişmeler….