4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1217
Okunma

salya sümük hastayım...armut mevsimi serinlikten...
burnum peçetelik.....
Soğuk tren garlarında dökülürdü bir mevsim
Boş vagonlara hasret doldurulurken gizlice
Paslı raylar şahitliğini yapardı paralel ayrılıkların
Siyaha bürünmüştü trenler
Dolarken terkine siyah sürülen yüzlerin hüznü
Yangın isine dönerdi geçmişin tünelleri
Direkler koşarken arkasından trenlerin
Küçük kasabalar yanardı ateş böcekleriyle
Garip her yolcu izlerdi uzak şehirleri
Şarka güneşe doğru bir yolculuk başlardı raylarda
Bacasından duman tüten köy evleri uzaktı
Parmak uçlarımda bir dokunma özlemi
Kumanya oldu son okuduğum yar mektupları
Gözde bir yorgunluk tüm yolcular s u s t u
İki nota arası
Beklerken bir türkü dilimde
Bilinmeyen küçük istasyonda dişim kanattı dudaklarımı
Sabrın suyu içildi sözsüz…
Karanlık tünellerin içinde çekilirken nefes
Yol uzadı güneş utandı çıkmadı
Rahmine doğru giderken günün şafağına
Yol uzadı karanlık boğdu
Oysa birkaç dakika sonra birlikte doğacaktık düşlerimizle
Demir eriyip su olurken içimizde
Belki bize bir martı seslenecekti kavuşmalarımıza…
Tren yollarında sallanırken vagonlarımız
Sana giden yollarım Divriği aktarmalı olsa da
Sevdim seni..varsın her mevsimim rötarlı kalsın….
5.0
100% (5)