3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
933
Okunma

Armut kafalı bu ne şimdi taktın gitti sonbahara sıkmaya başladın haaa..
-yafff eylül sancısı var niye anlamıyon.Tamam bahar gelsin çiçekli yazacam.Yaprak dökümü tüm ağaçlar neyse tamam.Senin diyeceğini biliyorum da azıcık elma desende dolaşsam ortalıkta....
sakın aklından öyle şeyle geçirme armut ağacına çabuk sığın yoksa kırbaçlamaya başlamayayım seni armutluk kafalı ......:-)
-tamam anladım yine olmadı....saklandım bile ben.....
SONBAHAR NARASI...
Yitik yılların yaralarıdır hatırların anımsanması
Azıcık üşütür düşerken sızısı
Gazel kokulu mevsimin habercisi olurken eylül
Dokunur unutulmak un ufak kalırken akıl….
Çifte kavruk şarkılar notasız dil kanatır
Kırlangıçların konduğu teller koparılırken ortalık sustur
Habersiz sevdaların yerlere konduğu yaşam başladığında
Solar hayat solar yaprak
Açarken sarı renkli sonbahar yürekte bitapsındır
Adı bilinmez roman ortası bir özlem
Yazılmış ama okunmamış metruk mektuplar çoğalırdı
Hayat akarken kendi nehirlerinde su olurdu saat
Katline ferman kılınmış ayrılıkların çağlayanında
Eşkali bilinmeyen sevdaların eşliğinde öldürülürdü türküler
Islak caddelerde aranırdı faili meçhul eski adımlar
Eski sarılmalardan kalma öpüşme izleri kururdu dudaklarda
Çatlardı kelimelerin kinayesizliği, kafiyelerinden asılırdı harfler
Belki bu yüzden hüzünlüydü güz
Koparılırken dalından yapraklar hıçkırıksız kalsa da
Hazan azdığından kopardı sarıya çalan soğuk fırtına
Rüyalara kalan kavuşmalar yağmur nöbetine kalırdı
Perçeminin düştüğü düşlerin avuturdu yalnızlığımı
Kokun uzak baharlara uçarken uçurumlarda kalırdı parmak uçlarım
Mahsun resimlerin öpmelerimden rutubetliydi
Dilimde tüyü koparılmış sözcükler tünerken
Susmak ne kadar da zordu içimde adın yankılanırken
İlkin yazdan kalma sözlerim yitirdi rengini
İklimlerim kış öncesi sarıya boyandı saçların gibiydi
Ölü ruhların bedenini taşıdı yoldan geçenler
Ama ben kimseye soramadım toprak kokan yanını
Diyemedim bu kentlere seni ne çok sevdiğimi
Kar hazırlığındaki odalarım hazırlıklıda olsa kışlara
Lapa lapa yağdı bir dünya hasret başımdaki çatılara
Dışarıda solgun bir mevsim kırdı pencerelerimi
Ankara’ya zamansız bir soğuk düştü kimsenin görmediği
Kar gibi beyaz gece gibi siyah
Sonbahar gibi azizdik ayrılsak da ikimiz
Tertemiz terleyip berrak sevişmiştik yastığımızda yorgunluğun teri
Ben o yüzden öptüm resimlerini kirpiklerimize takılan ayrılıkla…
Yürek yangınlarında severek ayrılmakta varmış
Rest çekse de mevsim
Kokunla kaldı hep dudak izlerin odamda
Saymıyorum kadeh dolusu yaşadıklarımızı...
Sarhoşsam sana sızıp kalmışsam hayalindeki eteklere
Nakaratımdaki bozuk naram hep aynı düştü
SENİ HEP SEVİYORUMMMM İŞTEEEEEEEEEE…
Kaldığım yalnızlığım harici özledim seni işte…..
5.0
100% (6)