Sabıkalıyım
İçimde ki boşluğu dillendiren yanılgılara…
En çok
babamın gölgesi serinletir sanmıştım!
Öyle ya,
Uçsuz bucaksız bir ülkeydi yüreği
Bütün masallarımın yegâne kahramanıydı
Nice anlamlar biriktirirdim gözlerinin işaret ettiği yerde
Kaldırım taşlarında birer gölgeydik onunla
Dumansız köy bacalarında ağıt olurduk dem a dem
Nasırlı elleri şefkatle dokunurken gamzelerime
Gam zede yüreğinin sancısını bilmeden...
Gurbet türkülerinden gökyüzü sürgünü turna katarlarını seyrederdik
Kirpiklerinin açtığı bakır tenli yollarda yürürdüm
Gözlerinin nuruyla aydınlanarak buğday başağı
Duvarlara çarpıp-ki oynanmıyor yıkıntılar arasında tek başına körebe-
Gözlerim intihar nehirlerini kuşanınca öğrendim
Baba diye her bağırdığımda yokluğu karanlıkla içime vurdu
En çok
babam yanılttı beni…
Kalbimde ki koru
Ötesinde bütün her şeyin
Köpük köpük gözlerimi emzirir isyan karası
Bulanık bir suyum yaşamakla ölmek arası
Mem u Zin sayıklıyor kaşlarımın arası
Masallar bitti diye diye
Güzüm yaprak döküyor
Kimliksiz ağrılar zuhur ediyor
Dar v/akitlerden yüreğime ayarlı…
Bu yüzden sabıkalıyım
Açmayacağım körpe kirpiklerini 7 yaşımın
Yanılgılarım batıyor gözbebeğime
Üfle desem
babama
Biliyorum ki
Sesim ilmek olur boynuma…