5
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1667
Okunma

Zâkir, Hakk’ı zikre dalmış; kulda Yaradan’ı gördüm
Gözler mahzun, selin salmış; halde Yaradan’ı gördüm.
Madem gaye hayra eriş, bir besmele bekler her iş
"Elif-Lâm-Mîm" diyor derviş; dilde Yaradan’ı gördüm.
Gülzârında gonca, çiçek, rahmet yağar ölçek ölçek
Mâmül ipek, mağrûr böcek; dalda Yaradan’ı gördüm.
Ağ örülmüş ten içinde, can verilmiş cân içinde
Tüm damarlar kan içinde; alda Yaradan’ı gördüm.
Her ne varsa O’na muhtaç, her derde "O" derman, ilaç
Köze geldi yandı ağaç; külde Yaradan’ı gördüm.
Çınar, köknar, hem meşede, pay edilen iaşede
Lale, sümbül, menekşede; gülde Yaradan’ı gördüm.
Talep olmuş kesesine, rızık düşmüş hissesine
Bakıp koca cüssesine; filde Yaradan’ı gördüm.
Ferman yoksa yorgun dize, yılar gözler, bakar düze
Vakıf oldum nice gize; yolda Yaradan’ı gördüm.
Nice Mecnun dilinde yâr, aşk oduna olmaz ayar
Çok yer gezdim, diyar diyar; çölde Yaradan’ı gördüm.
Aklı olan etmez inkâr, kudretini ettim ikrâr
O’dur Melik, Malik, Hünkâr; "Ol"da Yaradan’ı gördüm.
Mecit AKTÜRK