3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1301
Okunma

O gece...
Bir yanın istiyor, bir yanın istemiyordu
beni bıraktığında..
O gece…
Dışarıda beni bekliyordu acılar
yüreğime hedeflenmiş sayısız oklar gibi
ve kanatırcasına söküyordu rüzgar
üzerimde mavinin 392 günlük kokusunu…
Oysa o gece..
Nice düşler vardı avuçlarımda
Gözlerimde sonsuz bir aşkın
Bazen yaramaz
Bazen masum gülümseyişi
Ve dudaklarımda
Yalnızca
Ve sadece
Sayısız “SENİ SEVİYORUM”lar…
O gece..
Kapıyı kapatırken sen
Karanlık merdivenlere saçıldı
Yüreğimdeki tüm umutlar
Ve bir kara girdap açıldı
Anlamsızlığın denizinden
Bir bir kayıverdi ellerimden
Renkli balonlar gibi keşkeler…
O gece..
Biliyordum son Haziran gecesiydi
Benim için nice anlamları olan
Bitmeyen bir romanın son sayfasıydı
Yüreğimse bütün çiçekleri solan
Ölü bir çiçek bahçesiydi.
Ve o gece……
Anlıyordum..
Sadece sonsuz hayalleri olan
Ve hiç ama HİÇBİRŞEY yapmayan
Kupkuru bir ağaçtım..
Sönen bir yıldız,
Biten bir mısra,
Notaları tükenmiş bir şarkı,
Tek damla kalmış bir kadeh,
Güneşi gitmiş bir MAVİ,
…..
Ve bir mektubun son sözcüğü;
Kenarda bırakılmış yalnız bir “HOŞÇA KAL” dım.
Hakan Zengin
5.0
100% (3)