1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1623
Okunma
Doğa Bakmasın
bak kurtlarla doluşmuş bu elmayı sana vermedim!
ne kadar uysal.. ne kadar kötü.. ne kadar hıçkıran bir denizsem
sen kendi amacında koşan bir dalga olarak sahneleneceksin bu ölümde
kaygı ne terbiyesiz bir kayıktır, sabahları durur bir resimde
insan ceplerine rüya doldurur, böyle uyumak istemezse
çabuk konuş benimle, özledim seni
tanrıdan arıyorum çok günah yazmasın;
al yazım, alın yazım, kara bir tekerleme
ve tiradını unutup yeniden hayata gönderilen bir kuşsun bugünlerde
bir tek gözlerin şaşmıyor, bir tek ellerin unutmuyor kederi,
içerken siyah çarşaf kokan bu evlerde!
sana katılmak bir göğü ayırır gibi
aynı telaşla aynı verandada tutulur gibi
kendisini kesemeyen bir makas gibi
bugün öpmek istedim dudaklarını, anla beni..
cumhuriyet kokulu memelerin, yaşıyor olmanın
verdiği ıtır kokulu bacaklarına değdikçe,
tartışmasız yağmursuz kalacağım bu şehirde.
adımlarında rutubetli bir yalnızlığın ardı
kesilmeyecek hiçbir mektup dile değince
bu gece misafirim ol, aldım seni çoktan içime...
aklımı kaçırdım, aklımı kaçırdım bana onu ver
kalbimi hatırladım, kalbimi hatırladım ve tahminsiz deliller
saçlarında tokayım, tok bir ayım geceye
şavkında üç ağıt tek mezar böyle bir sevişmede:
Doğa yüzümüze bakmasın N’olur da ağlayalım hep beraber!
Payanda
5.0
100% (4)