sevgili oğlum.senin bu mavi adam gidemedi gitti.bu şehirden ayrılamaz o.o bu şehre aşık.burada üzülerek yaşamaya aşık.her türlü eziyeti çekerek ağlamaya aşık.elindeki fotoğraf lar onun tek hazinesi.bu garip adam şehirde sokak sokak dolaşırken düşünüyor ve diyor ki:Sen ey dilber! Gönlümü yerden yere vuran vefasız yââââr.Sen ey dilber! Amansızlığı ın kol gezdiği, yalnızları oynayan y ollar ortasında yüreğimin yaralarını yollara yazmaya çalışıyorum.seni bulup kavuşmak uğruna. Yüreğim aşkının ateşiyle kavrulurken duygularım bir yanardağ yerine geçiyor. Çaresizliğim karşısında bir şeyler yapamıyorum.gidenlerin izlerinde ve rüzgârlarında senin izlerini aramaya çalışıyorum. istanbul dolusu aşkın birikiyor gönlümde. Oturuyor kimsesizlikler içinde gönlümde, seni nasıl bırakıp ta gideyim buralardan.diyor ve tekrar elindeki resimlardeki yarini bulmak için ağlayarak gidiyor mavi adam ,masmavi gözyaşları dökerekten.
sayın arkadaşım şiiriniz çok güzel ve çok anlamlıydı.kutlarım.puanım tam.
şimdi şiirinize ve yorumumu uygun iki güzel söz ekliyorum.hoşçakalın


şimdi daha iyi anlıyorum ki, nefes almak değilmiş,yaşamak ateşlerde yanmak gibi birşey severken bile sensiz olmak

bir gün bana soracaksın ,ben mi yoksa hayatımı daha çok seviyorsun diye.hayatı diyecem.küsüp gideceksin ama hiç bir zaman bilmiyeceksin benim hayatım sensin.

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim




Sen ey dilber! Gönlümü yerden yere vuran vefasız yââââr. .. Amansızlığı mesabesinde yalnızları oynayan çöller ortasında yüreğimin yaralarını kumlara yazmaya çalışıyorum. Çöl ıssız, çöl sıcak. Benliğimi yakıp kavurmaya çalışıyorum seni bulup kavuşmak uğruna. Yüreğim aşkının ateşiyle kavrulurken çöller yerine geçiyor. Çaresizliğim karşısında bir şeyler yapamıyorum. Uçsuz bucaksız çöllerde yine gelen ve gidenlerin izlerinde ve rüzgârlarında senin izlerini aramaya çalışıyorum. Sahralar dolusu aşkın birikiyor gönlümde. Oturuyor kimsesizlikler içinde.