8
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1584
Okunma

Bazen dilek hakkınız doğar, o vakit siz düş kurmak istersiniz ve kurarsınız...
*
Kırılan meleklerin kalpleri dökülmeye başlarken ellerimden
Çağırdılar, yitip giden zamanın elçileri rüyaya
Dokunmak için bir defa
Uykularıma rüzgar düştü okşadı yanaklarımı
Güneşe koşan kelebekler de şahit...
Maviyi umut yaptım, uçurdum sol yanımdan
Bir tenimde ateş kaldı geriye
Birde kuru yaprağıyla süzülen hatıralar
Anka’nın selamında kaybolan tüy oldu
Yokluğunla savrulanlar...
Yok oluşların eşiğindeki uçurumlarda
Suları yaktılar havariler bir de İrem bahçelerini
O duman gözlerime çöktüğünde
İki kere azat edildim kendi dünyamdan
Tozluydu yolların hep
Acımı devirmek için kapına geldiğimde
Yol uzar,zaman donar,kar yağardı saçlara
Denizlerden kaçarcasına
Adalar sığınırdı gözlerim
Bulutlar utanırken ben kirpik ıslattım
Damla doldurdum göllerime gömdüm
Islansa ay hıçkırığımdan
Düşerken beraber yaksak denizleri
Şavkın huzurunda ıslansak uzun uzun...
Yıldız yanığı izler çekilirken alnımıza
Yorgan etsem geceyi karanlığında
Adını sorsam,’efsane’ dese bana güneş
Dün gibi döksek kendimizi takvimlerden
Maviye çalsa tenimizdeki rengimiz...
IŞIK bizi evlat edinse
Gül kurutsak kirpiğimizde
Savrulsak varsıllığımızla toprağa
Kozasını yırtmış iki kelebek heyecanı taşısak
İpsiz kalan uçurtma izlerinin peşindeki çocukluğumuzla
Kasımlardan silsek sonbaharı
İkiz kirazlar olsak ağır dallarda
Tutabilir miydin içimde uçuşan martıları
Özgürlüğümü yudumlayan deryalara inat mai gibi..
Eşsiz sesiyle şiire ruh katan "esmerşeker" Zişan KARAMAZİ’ ye sonsuz teşekkürlerimle..
"bu şiirin mimarı olan "GÜL BEŞİNCİMEVSİME" katkılarından dolayı kocam teşekürlerimle...
5.0
100% (12)