5
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
4038
Okunma

.
zaman
mezarları solurken
zemin üzerinde ayaklarım havada
ölü insan ruhları topuklarıma sarıldığında
nefesimi tutuyorum çocuksu saklanışımla
bembeyaz bir boşlukken an
hücresinde bağırır bir kadın
çeltik attığı duvar kenarından
karanlık sahiller boyu uzanır figürler
hiçlik dişli siluetini kırar
buz tutmuş bulutlara sarılır boyunca rüzgar
saklanırken yıldızlar kızıl dudak kıvrımlarına
dolunay ışığında gülümser duygu alacası
bilinmeyen ülkelerde terk edilmiş martı yuvaları
ateşten deniz diplerine dökülürken ten
nefes zorda -harda ruh
inadına yangın doğumları
basarak lacivert bulutlara
katılır güçlü dolunaya
şimdi sarmalı ılık rüzgar
dokunmalı hissetmeli şahdamarını
kan sızıntılarını öpmeli ölüm kuşkusu
genzinde toprak kalıntısı
sağanak telaşında yağmur
her bir iri tane dokunurken ruhuma
ağrılı hiçlik tutkusu
doğru zamanda aldatırsa güneş
erir nur içinde minnettar günahlar
tuzaklar kuran düşünsel lavlardı
tenimde yıkananlar
özgürdür artık kefen
ruha sığınan bedende
sessiz çığlıklı son nefeste