15
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
2450
Okunma

tayların yağmura dalışı gibi dolu dizgin
denize savruluyor saçlarım
bir ses diyor ki
git su’ya eğil gel
o’ki bir seçkidir ölüme
mâi gece
bir avuç su serpildi
yanan yüzüme doğru
kirpiklerim elif’in imgesini topladı
kelimelerin ruhuyla
Söz
dâra çekildi
yakalandım göksel kırılmalara
sedefinden vurgun yedim
kurşuni külleri soludum gölgende
Aldırmadın
sen ki ihtilâlsin su
çok sularla akıp gittin ya
buğusuna bıraktığın çocuğun
ölü doğuruldu özü
islendi şafağında
kesilen göbeği
fırlatıldı su’ya
senden sonra kime uzansa el
bir yanım suyun sunağına değer
vakitli vakitsiz
ikindi sonrası
utancı devşirip hayıflanarak
dilimin altında bir damla su
kan gibi saklarım
geri dönülmez zamanlar
çaldı yüreğimden su’yu
bölündü sevda
ay düşer gibi
son perdeye aralandı
fani ömür
o cazip duyguyu içiyorum artık
bâde niyetine
o aheste ses kapatıyor gözlerimi
can. Sevgili şafağında eriyorum