’Bir taş biledi beni
Gözleri görmeyen, kulağı duymayan
Yüreği olmayan bir taş’


Sevda taşa sürttükçe aklımın demirleri toz olup döküldü
Keskinleşirken kalbim koparıldı, sevincim söküldü
Keserim şimdi ne varsa, küserde susarım
Yüksekten düşürüldü yaşantım, kalansa çok güç bir ömürdü...


Ukde dolu her yanım
Yaşanmamış, el değmemiş, görmemiş, bilmemiş
Bir yarım isterde gelmez öteki yarım
Kimse görmeden akınca yaş
Kimse silmemiş...


Ukde dolu heybem
Onsuz bal, bal değil diye
Doymanın anlamı
İçmenin tadı yok diye
Kanatlarımı dahi hiç çırpmadım
Uçmak nasıldır bilmesin diye
Zevk nedir
Sefa nedir
Bilmedim
Sürmedim
O taşın dövdüğü kelimelerdi tek hediye
Yılları boşa gitmiş bir adam
Neden çektim bu eziyeti, ne diye...


Şimdi yeniden filizlenirmi kuruyan dallarım
Ya da bir gönlün okyanusunda yüzermi sallarım
Tutsa biri elimden karşılık beklemeden
Yarım miktar sevgiye
Kocaman bir Aşk yollarım...


Olmuyor, İnsanların arasından kaçılamıyor
Saklana saklana yaşayana, başka kapı açılamıyor
Yalnızlığın tahammülü olmayacak iş, başaramadım
Göze göz değmeyince esaret aşılamıyor...


Teklik, tek olmak bize mahsus değil ve katlanılmaz
Sırtında binicisi olmayan YÜREK ATI ile şahlanılmaz
Ey adını bilmediğim
Ey adı Leyla
Yüreğimin Atı eyerlenmiş, gelmezsen dayanılmaz
Gelmezsen dayanılmaz...



11 temmuz 2012
03:35
Konya


M.Y.B
zilerbiler