34
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
1869
Okunma


Camlara vururken geceler
Bakmadığım aynalar düşerdi duvardan
Acılarımız kırılırdı
Kuru karanfiller saplanırdı ayaklarımıza
Karaya boyanırdı yalnızlığımdaki odalar
Hüznün çökerken üstüme
Sarı bir veda yaprağı düşerdi sonbahardan
Rüzgar düşlerini getirirken ellerime
Kanardı avuçlarım,
Gri bir bulut mil çekerdi gözlerime
Kan sağnaklarında yıkanırdı açelyam
Islanırdı mektuplarım bir de dar sokaklarım
Bir romanın ortasındaydı fotoğrafın
Kör kalır okuyamazdım senli anıları
Her kayan yıldız hancer saplarken ciğerime
Sol yanıma kokun konardı
Yaralardı yarım kalmışlığımı
O vakit ağlardı Ihlamurlar
Dökülürdü beyazı kaçmış papatyalar
Özlem prangalarıyla bilmediğim bir şehre sürülürdüm
Göz yaşı kundağında büyütülmeye başlarken bir aşk
İlk kar iki temmuzda düşerdi düşlerime
Hoşça kal demeyeceğim sen üşürsün diye
Giderse bu yürek seni büyütmeye gidecek
Hadi kalk gözlerim gidelim güneşe
Yakalım tüm şehirleri dudaklarından
Islak ayın şavkı düşmeden üzerimize
Kapımız açık ceketsiz gidelim vuslatlarımızı sulamaya
...ve ben giderim seni gözlerimle sulayarak büyütmeye....
BAŞTA EDEBİYAT DEFTERİ ÇALIŞANLARININ BANA YAZMA İMKANI SAĞLADIĞI BU SAYFA İÇİN
SONRASINDA NACİZANE ŞİİRİMİ FAZLASIYLA ONURE EDEN SEÇKİ KURULUNA TEŞEKKÜR EDER EN DERİN SAYGILARIMI SUNARIM...
5.0
100% (35)