9
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1936
Okunma

Rüzgar tarar saçlarını
Göğsümdeki kurumuş bir gül
Solgun mevsimlerde açar
Yıkılır şatolarım yalnızlığımda...
Kumdan kalelerim düşer saatlerime
Açıkta kalır zaman
Dokunur dokunamadığım anlar
Çalar eteklerim dağlarında
Esaretim indirmiş kılıçlarımda
Kalkan istemez sevmeler çırılçıplak
İner dizlerim toprağa
Sığınırım kutsal çınarın gölgesine
Dudağımda kılıç kesiği öpüşme izleri
Üşürüm
Titreten hatıralar düştüğünde aklıma
Savaşlarına başlarım zafersiz
Kutsal bir sevginin ayak izleri silinmesin diyedir
Ölüşlerimdeki gülüşlerim
Aşk acıyla yazılmalı tarihindeki sayfalara
Son(l) damar senin için akmalı taşlara
II
Ejderha gelse kar etmez içimdekileri yakmaya
Yitik bir sevda masalı içimde içtiklerim
Su yangınlarım kor ırmak gibi akarken damarlarımda
Ateş söndürmek için ateş gerekli kabuslu uykulara
Köprüler çökerdi üzerime taş kalıntılarıyla
Derin nehirleri beslerdi gözlerim
Bazen kalkan ağır gelir suda batmalara
Dibi net görünen sularda parlardı metal zırhlar
Bir de balıkların pulları
Güneş aks ederken üzerine
Bir aşk batar su üzerinde güneşle birlikte
Kış çökerken şehirlerde düşer
Karanlığın üstüme düştüğü gibi.....
5.0
100% (8)