3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1381
Okunma

Katıksız ıssız yanlızlıklarımdaki fay hatlarım
Aklıma geldiğinde sallardı rihteri yüksek hatıralarım
Dizlerim düşerken yürek çukurlarıma
Kan sağnakları yağardı ayın kızıllığına inat...
Yıldız sönüğü gecede bulutlar çökerken gözlerime
Hazin bir ayrılık şarkısı notasız çalınır dudak aramda
Dağlanır karşımdaki dağlar, mühür vurulurken yollarıma
Kala kalırım tozlu topraklı çıplak yanlarımla yangınlarımda....
Elim alışık değil parmak uçlarından uzak kalmaya
Ten uzaklığı sürgünlerim başlarken k/an terler sol yanım
Yüzyıllık uzaklıklar uzar ıraklığında kalırken beden
Irmaklara karışır damlasındaki ruhumuz habersiz
Bir yanımız sel olur taşar,bir yanımız akarsu dondurur
Bahar baçemize güzden kalma adımlar atılırken,dökülürüz
Bir büyüttüğümüz sanrılı bir kış bahçesi kalır ikimizden geriye
Düşlerimiz gelinciği açtırmak için gözlerimizden sulanır...
Papatya küskünü özlemler bürür ellerimizde
Sarısı ayrılık şarkısı olur beyazı kar tanesi olup kopar
Seviyor sevmiyor salıncaklarımız boşlukta sallanır
Sen rüzgar ben salıncağa bağlı pırangalı paslı zincir
Sallanırız düşlerin binince aklımdaki salıncağa...
Zaman akarken sen kalırsın aklımda
Akıl sende kalırken ben divane çöllerde
Su akar kar etmez kuruyan dudaklarımdaki çatlağa
Bana dudakların gerek sevişmeleri yağdırmaya....
Terli bir uçurtma düşerken çöl toprağına
Ayak bastığın bir sahrada boğulur gözlerim
Geçen bir bedeviye teslim ederken ayrılık şarkını
Kum tanesi olurum savrulurum çölündeki rüzgarında
Kum fırtınası söylerken seni....
Ve ben giderim alışamadığım sensizliğe....
5.0
100% (7)