8
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1440
Okunma

Tan vakti çoktan geçti güneşin g/özlerinden
...
Düşüp yakılırken takvimdeki yapraklar
Sızısındadaki içim sisli sonbahar yapraklarında
Takılırım ayak bastığın kaldırımlara üşüyen yanlarla
Ölmenin zor olduğu haziranlar zemherisinde
Buz tutar dilim kırağısındaki saçlarım sus
Daha demincek sen gitmeden önce açmışken kiraz çiçeklerim
Anısızın bavulların d o l u kesildi, filizlerimi kıran
Zamansız açan aşkların çiçekleri miydi düşlerimiz ?
Hani kardelenleri severdin ya kışı beni sever gibisinden
İşte bu yüzden aklıma geldiğinde bir yanım buz tutar bir yanım erir
Gidişler dönüşsüzdür alışılması zor olur bilirim desin içim...
Alışamam alışkanlığım olan sol tarafıma
Pupa yelken açılırken ruhum sana doğru kesilir nefes sancısında
Direk kırılır fırtınasız
Z/amansız hüzzam bir şarkı çalınırken denizimde
Ufuk sen kadar uzak kalır limansız gemilerime
Sığınırım düşlerimdeki senli tapınaklarıma
Bir budisttin elleri olurum susuzluğunda
Dün ki ıslağındaki dudaklarım kurur çöle dönerken
Hıçkırık kırbacları atılır hatırandaki gözlerime
Bulut masum kesilirken griliğinde çölleri öperim senin yerine
Kum tanesi oluruz ortasında kavrulmuşluğumuz
Seraplar görürken bir vahada
Kuyu olur düşeriz aşkları meşin mataralar doldurmaya
Kurur boğazımız kurur nefesimiz terliyken tenimiz
Şimdi sevişmelerimizin ıslaklığını,yanlızlık üşümeleri almışken
Hazin anıların kapusları terletmeye başladı pembesinden battaniyemizi
Üşüyorum sen gibi
Terli/yorum sen gibi
Sevdiğimiz şarkılar biz gibi
Zamansız hüzzam, zamanlarımız
Biz ölümüne özlüyoruz
Dökülse de ayrı bir yanımız
Biz elmayız Güneş’ te kırmızı
Kırılsada yanlarımız
Nakaratlar ayrılıklarda
Alnımıza eşlikte, eşiğindeki biz gibi...
5.0
100% (9)