4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1256
Okunma
Bir Çiçek Boyu Uzarsa Nereye Gider
"Artık ne pencerem var seni koyacak
Ne masam
Sevgilim de yok bu şehirde
Çiçek seni alıp ne yapsam"
bir çiçek boyu uzarsa nereye gider?
yağ beni, salyangozlarına ayrılmış kentin
bütün izlerinde, ellerini bir teklif olarak aldığım
bütün cennet kadınların, saçlarında tuttum nöbeti
kötü öksürüklerin teninde sevdim seni.
filler üstünde karınca varsa, bu akşam bir mckennit daha olur
organlarından söz ediyorsa biri verandanda
sesimi tanrıya armağan ettiğim bir soluğun örgüsünde
yırtılır duvarların meraklı bakışları, akşam son bulur.
oysa seni dilek diye tutmak için
bütün kirpiklerimi yolduğum zamandır, burnumun
üşüyen telaşını, anlıyorum ve
pirinçle taşı ayırdığım gibi
ayırıyorum bu kez bütün sonları.
ne kadar başından bahsetsen de gölgenin
bir ucuna güneş ekleyip saklanacaksın bir köşeye
köğüşe tınılarında sert laflamalarda
bir dosta korku yedireceksin istemeden
ve saçlarını Allah’a kadar uzatmaya kalkan bir kadını
gizlice viyadüklerde öpeceksin
o kadın memelerinden uzayacak bir çiçek gibi
ve sonra kaybedeceksin ufukta
kelebeğin son dokunuşunda mumlar erirmiş
ev dağılırmış kendiliğinden virgül de olsa
sonra ünlemli bir bakış atarmış sana
can simitleri gözlerinde
çocukların bütün balonları patlar
tükenmiş babalar gününde, bu yüzden;
ben sana doğum günü hediyesi
olarak avcumu aldım.
şimdi içkisine buz attığın koca gün
devrilmiş sana bakıyorsa kanlar içinde
sen tut onu, tut onu benim yanıma bırak
çünkü ne Bağdat ne Irak
anlamın bütününe yayılır gibi seviyorum seni;
anlatarak ve anlayarak!
söyle bana gece ceplerine kuş dolduran mısra
bir çiçek ölünce nereye gömülür ama sahiden yaşamıyorsa?!
Payanda
- CÂHİT KÜLEBİ
5.0
100% (11)