5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1080
Okunma
‘belki de düşünebiliriz düş-ünce’
Tragedya III
Perde VI:
_büyük harflerle başladı her şey_
‘şey’in anlamına uzanan bir ‘hiç’ sadakatiyle
gözlerime mor halkaları bağladım ışığa inat
uyanmanın esrarını retinaya ters düşen düşler
çekiyor yabancılaşmanın verdiği acıyı ve
ağlarken bir anda gülümsemenin şizofrenik haz durumları
kokain bir sabah ardından menekşe damlıyor ayaklarıma
balkonda hayatın merkezine doğru kaçışlar ve senaryoları
omzundan sürünerek gözlerine değiyorum sanki
bordo bereli bir gerilla çünkü
dokuz milimetrelik magnum çünkü
şiddetli çarpışmalarının en aciz kıyımını
işaret parmağında yaşıyorum
_gözlerim çölleşiyor yokluğunda_
damlanın merkezinden yarattığı dairesel dalgaların
haysiyetli balık kolonisiyle savaşlarını
memory ey balık!
unutamayacağın bir şey olmalı
tabi uçmayı özleyebilirsin
deniz kenarında kalleşce olta atmayı
ya da sevişmeyi solucanlarla işte
bir şey olmalı ki
oksijeni bir şelalenin ağzından tatmalısın mutluluğu ve kini
solungaç solunumuyla yaşayan kadınlar bu şehri terk etti
ve pullarına değen kılçıklı hayallerini!
büyük harflerle başladı her şey
ama küçük harfleri arayan bir şair var etrafta
kimse yokken oturduğu bankta mesela
giderken unuttuğu tek şey gözleridir bebeğidir küçülen
birini görür yanında ellerini tuza bulamış
_ne kadar da sevgilime benziyorum eğilirken denize-
rüzgar yakasından asılan bir çocuk
ve boşluğuna yalnızlığını çekiştren
ve ne kadar da çok benziyorum köpüklere
….
‘boyuna uzaklaşır şair bıraktığı yerden
yerlere saçılmış gök ve
deniz kırıntılarını yer
cebinden düşen martılar’
perde VII:
_O ADAM_
paranoya düşleri vardı içinde katran kurusu
bir adam nasıl ağaçlaşır gökyüzüne karşı
ve su nasıl boyanır eriyen bir yüz kıvamında
madam moralya mor bir tasın içinde kırılgan
hiç gitmediğim bir gün için dönüyorum:gündönümü
parçalanacak ellerinde guliver!
ellerinin yazında bir kar vurumu
vurulan bir kağnı paradoks
çırpınan bir adam
yel değdi yüzüne
bir daha görünmedi o adam
UTKU KAYGUSUZ