2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
979
Okunma
Su Tabancası
gecenin kafesine girmiştim.
demir parmaklıklar ardından bıraktım sana son mektubumu.
ellerinin arasında sonbahar gizliyordun
bir korkuyu ezip cesarete basmak eskitir yolları
avuçlarım arasında başımı yuvarlıyordum
misket oynayan çocukların gözlerine.
kıpkırmızı bir saat,
zamanı acısıyla gösterirken
kollarıma saplıydı çiviler sarılamadım
alışamadım bensiz yalnızlığa!
titredi gözyaşlarım, kemiklerimin boynu bükük
bir kamburum çığlık atabiliyor hayata
gerisin geri dudakların dudaklarıma
süslü birer palavra!
çentik attım, omuzlarımı kim öper diye
ihbar edilen intihar bülteninde
adımı sakladım, emniyette de delillerim yoktu
şiirlerimden başka!
gecenin sesini duymuştum
gri çerçevelere sıkışan eski fotoğraftım.
imzası kayıp sözleşmeler kalpten çıkar
asıl ihanet budur!
asıl rezalet
bir çocuğun suni teneffüsle bir çiçeği hayata döndürmesidir
ki burnunu öptüğümde
bir gülün şakaklarından kan geliyordu!
o son mektubumda
o son isyanımda
o son aşkta
ellerimin arasında içine kan koyduğum
su tabancası da var aslında!
Payanda.
5.0
100% (8)