1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1177
Okunma
Mor Dâvet
bir ölünün kanla karıştığı yerdeyim
hayatım bitmiş, adımlıyorum yağmur suyu
biriken kaldırımları. cesaretli intiharlar
komitesinde ben çalıyorum davulu.
güneşin battığı denizde fokurdayan bir ses
yarım kalan şarapların yanında duran
fotoğraf albümü. eskimeyen anılara
gömdüm çürük umudumu.
topraktan çıkan ne varsa cennete saklayın
şiirlerimi alnınıza dayayıp diz çökün
damarlarınızda geçen adımı doğramayın
jilet, çocuklara verilecek en güzel hediye olsun.
sürtünen iki bulutun çığlığında kumru kuşlar var.
dualar var çatlak ellerde duran
hırpalanan, yorulan, vurulan kimlikler var
senden bana kalan, benim olmayan
sıcaktan bunalıp okyanusa koşan balık gibi
gözlerinde incinmiş bir sûretle
bakıyorum aynalara. boşluktayım
sonbaharı içine çekmiş ben sürüyorum
o kokuyu.
bir ölünün ölüye sorduğu yanıtsız soruda
"Kahvaltıya geliyor musunuz yarın?" diye
dâvet ettiği yerdeyim çünkü!
Payanda
5.0
100% (7)