3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1289
Okunma
Bir Çocuk için Bir Kelebek
kadınların son rütuşlarını yaparken tanrı
ben ağzının içinde uçuk çıkan bir rüzgârdım
belinde dolanarak şehrin kapılarını kanattım
yaralı umut bantlarında bütün mavileri kapattım
sesimin uzaydan da duyulabileceği bir geceden geldim
yarasa ve bozlağında kuşkunun
bazen sabahlar daha geç başlar diyordum
ve geç tütermiş baba ocağında bir mum. -bunu da biliyordum.
babamın ölmediği her gece duvara bir kuş çizdim
teşekkür ederim ressam aklım!,
seni bu günlere zor getirdim
anlarsın ya taş, kuyu ve makas...
repliği biten gülümsemelerin
yarı yollarda, karakollarda ve telaşlarda
bir işe yaramadığını gördüğünden
her kelebek kendine köledir
ve
kaşlarını alan bulutlar
narin göründüğü yıllarda
kilidi yutulmuş aşklar yaşadığımdan
her eve sessiz ve telkinli girdim
ve dedim
her savaş yanında bir barış dayatmasıyla anılır
ve bin doğru bazen bir doğruyla gider
mendillerin kendilerini salladığı yolculuklarda
yalnızca tirenler suçlanır
içinden raylara gitme diyenler biter,..
velespitle kayışından koparken
uçurumun dibinde kalan gözlerin
bir tek görmek istediği o saf turuncu beyaz kelebeklerin
bir çiçeğin burnundan öperek
yalnızlığı irdelememizi isteyip
bizi kıskandırdığı
altı yaşımda bir kadını öperken farkettiğim teferruattır
oysa kalçaları güzel olan sadece şiir de değilmiş.
oysa uykulardan kendine rüya seçen annemin,
şizofrenî hastalığıymış bu kötü düş.
hadi n’olur sen de
sen de beni, sen de beni üz
bantlı kelebek
kınalı kelebek
kadın kelebek
yağmurların son rütuşlarını yaparken tanrı
göğün aklına yazıyordum ismini
seni şakısın, seni gürlesin, seni okşasın diye
bir çocuk nereden bilsin
böyle bir kelebeğin şiir olacağını
hem de böyle bir gecede}
Payanda
5.0
100% (4)