9
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1038
Okunma
yüreğimin rönasansındaydım aşkı anlatmaya
severken seni sokaklarda
lambaları kıskanırdı
satıcısı olmadığım seranatlarımda
her söz sen olurdu
dağılırdın kulaklarına kaldırımlardaki yalınayaklı insanlara
şapkası olanlar ıslanamazdıki bizim gibi
iki kişlik bir resimdik kocaları kaçmış şehirde
tek şahidimizdi imitasyon olmayan sözlerimiz
kışın ortasında
kipriklere düşen sarkıkları eritirdik
buğusundaki camlara çizilen bir aşktık ikimiz
kırmızıydı hep aşktan yana içtiğimiz
ama gül kadar dokunmadığımız
kırağı çalmış bir gündü,
yusufcuğun kanadına da takıldı titrek bir söz
"özledim" dedi geçerken
bir ben duydum seni
birde sokaktaki çocukların gülüşleri
gitmesin diye kulaklarından söylediklerin
minicik elleriyle kapadılar
top oynamayı bıraktılar
barışı sevdiler tanrılardan duydukları kulaklarının içinde
gelmesini istemediği savaşın sesleri için kapadılar
kulaklarındaki ve gözlerindeki kapıları
içlerinden söylediler hep
"barışı özledim türkülerini"
"İŞTE O AN ÖĞRENDİM
SENİNLE BİRLİKTE BARIŞI VE ÇOCUKLARI SENİN KADAR ÖZLEYİP SEVMEYİ..."
5.0
100% (9)