bir cumartesi tatili
salonu camgöbeğiyle boyatıyor genç kız
yaz hazırlığı kızın gözleri
kanıyor ürkek çoğulluğunda

-ikinci hayatınız mı başlayacak bayan
ölümünüz mü kanatlandı dîvâna
yoksa ertelendi mi
hasretten ırmağa kadar
nerede başlıyor su sesi
gönül atında gidiyor mu ruhunuz
anlatın-

bayım
az sonra güneşi tutacağım
anılarımı sıcağında kavurup
küllerini
dicle ve fırata savuracağım
bahtıma ay dolana kadar
izdüşüme yazılmış aşkları
istiğfar edeceğim
lâkin aşklarım rüyâda okşanmış
-temizlenmiyor



bayım dert etmeyin
yeniden sokağa eser rüzgâr
yürürüm su sesinin geldiği yöne
uğuldar düşlerim kazınır usumdan
sonra sererim kırk düğüm iplerine
kuruyunca hepsini naftalinleyip
yeniden saklarım sandığıma
aşklar vuslata erene kadar



bayım
en derin denizlerin sevişmesi gibi
göz göze gelmek
ilk kez ve-hiç durulmayan
görünmez bir mil çekiliyor
gözlerimin önünden-tükeniyor
umut arzuhalim
açılsın tüm renkler
hayatın anlam kapıları açılsın
sevgi yetmiyor artık
harcanıyor yıllardır
ha bitti ha bitecek

-üçüncü hayatınız gözlerde sürüyor
sürecek sanırım bayan-

bayım
sıcak suyla öğürdüm ve-yeniden duruladım
gözlerimi
konuşunca bakıyorum ki
söz bitmiş yazı yok
yalnız etlerin tanıdığı buruşuk atlas
Allah’ım boşluğa kilitlenmişiz
isterik alışkanlığımızın
arka bahçesine çiy düşmüş
zavallı bir bayan mıyım
neden ümitsiz tasalarla
ölümsüz aşkın itirafındayım
anlatınız
lütfen





bayım;
sabah iki torba kum aldım
bu şiiri çimentoyla karıştırıp
acımış ne varsa
ve ne varsa can şafağımda uyuyakalmış
çıkaracağım
cümle çilelerimle âsuman gözyaşlarımı koyup
tenekeleri aşk ve sevgiyle dolduracağım
n’olur gülmeyiniz




yalın unutuluşla ürperişimi harçlayıp
kuruyunca ulu ırmaklara savuracağım
şimdi
belki de
eskimenin son saatlerinde
ağırlaşan-benzeyen her şey
saçları süpürülmüş güzellik ve ben
sinsi gözler içine saklayacağız
bizi yasaklamayınız

bayım
masanız hazır
şiir bitti
hoşça-kalınız