19
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1579
Okunma
*
Beni
Bazen deli eder eser başımda
Savurur çılgına döndürür beni
Sinsice bir zalim kırk beş yaşında
Sırıtır sinsice kandırır beni
Topladım derdimi sıraya dizdim
Çare bulamadım canımdan bezdim
Bir umut peşinde baş eğik gezdim
Aksilik yüklenir sindirir beni
Bunaldıkça dert dökerim kağıda
Yürek acısını belki dağıta
Susa susa öyküm döndü ağıda
Çoğalır efkarım yandırır beni
Tezvire uyanlar öylece sansın
Kolaydır kötülük yapanlar kansın
Mihneti’ye kahredenler utansın
Sabırla sebatım dindirir beni
………………………………………
Aşık Mihneti-Vehbi POLAT Temmuz – 1983
.............................
1929-1993. Şenkaya’nın sonradan bucak merkezi olan Bardız (şimdiki adı Gaziler) köyünde doğdu. Asıl adı Vehbi Polat’tır. İlkokulu köyünde okuduktan sonra 1948 yılında Cilavuz Köy Enstitüsünü bitirdi.
Aşıklık geleneğini küçük yaşlarda yöresinin ve Anadolu’nun öteki usta aşıklarını okuyarak öğrendi. Bunun yanında köylerine gelip giden aşıkları da izleyerek bilgisini geliştirdi.
1958 yılına dek Karayazının Söylemez köyünde öğretmenlik yaptı. 1959 yılında askere gitti. Dönüşünde ise önce Turhal’da sonra Tokat’a bağlı Ortaköy’de öğretmenliğe devam etti. 1974 yılında emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşen Mihneti, aşk, doğa, gurbet, hasret konularını işleyen şiirlerinin yanında toplumsal konularda da birçok şiir örneği verdi.
Aşık Mihneti’nin şiirleri ve değişik yazıları 1965’ten itibaren yaşadığı bölgelerdeki yerel gazetelerde yayınlandı. Ankara’ya yerleştikten sonra da »Vatan« ve »Yenigün« gibi bazı gazetelerde yazdı.
Şenkayalı Mihneti Ankara’da öldü ve orada toprağa verildi.
Mihneti, bazıları çeşitli sanatçılar tarafından bestelenen şiirlerinin bir bölümünü »71’in İniltisi« (1974), »Emekçinin Türküsü« (1979), »Atatürk’süz Olmuyor« (1982) ve »İnsanca« (1989) adlı kitaplarında
…………………………………………………………………………………………………………
)(-)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-400-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………..
O,canan’ın aşkı , Kerem misali
Ateşe, közlere yandırır beni
Kutsal mabet gibi her gün peşinde
Girdap gibi çeker döndürür beni
Ezelden hastayım gül’ün al’ına
Adadım ömrümü yarin yoluna
Şeyda bülbül edip gülün dalına
Öpücük misali kondurur beni
Selam verir her gün bana gülerek
Kıskandırır bazen hem de bilerek
Kendine delice aşık ederek
Sevda deryasına bandırır beni
Bu güzel sevdamız bir anda bitse
Hasretin özlemin gözümde tütse
Gün olur da beni terk edip gitse
Sefil baykuş gibi çöndürür beni
Yaşar mıyım senli hayal kurmasam
Gözüm açık gider yari sarmasam
Öyle ki ben yari bir gün görmesem
Ağustos ayında dondurur beni
Sevda çiçeklerim bir bir kurursa
Senli duygularım dibe vurursa
Gidip başkasına meyil verirse
Ters eşeğe bile bindirir beni
Nasip etme ya Râb yüzü gülmeze
Fırsat verme ya Râb sözden almaza
Lüzumsuz düşersen haldan bilmeze
Zirveye çıkartır indirir beni
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (12)