yanıyor şehlâ bakışların matahı o pürmüz ilintili kahır yine serenatta demini kaybetmiş bahar kesilmiş gibi kehribar renkli parmaklar uçurtmaya yapışmış bir beden görüyorum şimşekler çakıyor göz kubbeye yanıyor uluorta cismani tereke yağıyor, harflerinden sökülmüş bir şiir daha ! hadi kucakla! kucakla!..
bakarak öldürür mü bir resim akılda sus bırakmasa ardında itâlik bir temaşa olmasa kör olur mu bir gülü ezbere çizen ressam bilirsin hep derdim sana sarılamamak değil derdim hiç sormadın ama anlamalıydın neden uçar gibi yürürdüm hep neden koltuklarım kabarık gezer bilsen durmaz gidersin zannederdim sen beni öldüremezsin derken bile, yalan söylerdim ben seni ölümüne sevdim!
ama affet üzgünüm seni hep yalancı y/oklarla vurduğum için kendiliğinden çıkıyordu kır çiçekleri yalandı tüm dağları suladığım ben sana söyleyemediğimce suskun vurulduğumca kıskanç sevmiştim cezalandırıyorum şimdi o gerçeği sana’yürüyen âfet’ diyen dilimi ve hep anla istedim seni kaybetmek korkumdandı ellerimle, yüreğim gibi sahiplenmediğim!
ve bir şarkı yazmıştım sana hiç bilmediğin;
uzanmasan da tutmasan ellerimi harfler dağılıp yok dese de yine sensin kelime aminler çatlayıp dualar sendelese saçlarını dağıtan rüzgâr kibirle yalan üflese de yanacak gök kubbem sönmemecesine bilmesen ya da hiç söylemesem de sensin içimdeki tek ukde!..
zaptiyeler basarken rüyâları kara bir bulut sürülür alnımın beyazına içim acımıyor desem yalan sızdığında aklıma suçluyum bunca acımak ektiğim için şehir eşkiyâları gibi yarınlarımı çaldığıma k a n ı y o r u m işte kendi yazdığım masala ileri karakolları istila edilmiş bir ülküsün nakaratı kilitli bir şarkı dimağıma aslında güngörmemiş bir kelepçe ağrılarıma!
kim bilir, belki yine döner yaz alırız belki yine dudaklarımıza aynı zikiri kim bilir; bölüşürüz belki yine aynı zifiri!
bir şehir kuruluydu dün tam şurada şimdi, teyemmüme sokulmuş arsız bir kibir!
ToprağınSesi
( Naçizane karalamama olağanüstü bir perfonmansla;sesini nefesi ve yüreğini koyan sayın Funda SAĞLAM arkadaşıma, sonsuz teşekkür ve minnetlerimle)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri şimdi okudum ve çok beğendim...Bazı şiir okuyanına çok farklı hitap eder...Bu şiirde öyle...
İki kere okumayı tercih ettim duygusuna varabilmek için...ve şiirin sonunda koca bir çınarın altına tabureyi çekip oturmayı yeğledim..Soluklandım...
bir şehir kuruluydu dün tam şurada şimdi, teyemmüme sokulmuş arsız bir kibir!
Aşkın onuru, kibiri ve hep kalacakmış duygusu usulca eritir sevdayı...ama vazgeçilmezimizdir...Sanki onsuz büyük bir aşk olmayacakmış gibi gelir bize.....oysa o ne kadar derindir saklandığı yerde....
Başım döndü desem..Çünkü; öyle bir duygu seli var ki görmek imkansız ama iliklerinize kadar hissediyorsunuz...Serbest şiiri bunun için çok seviyorum...Müthiş özgürsünüz....Kelimeler sınırsız...duygular masmavi bir gökyüzü gibi...Hele ki yetkin bir kalemin elinden, yüreğinden buraya gelmişse... Şiirin kahramanları kim olursa olsun ....yaşanmışlıkların özetiydi.... Belki yaşamdaki en büyük ve tek şansımız aşktır...Kim bilir... Duyguyu mükemmel yakalamış şair.. Saygıyla...
Ayrıca sevgili Fundayı da tebrik ediyorum..Yorum çok güzeldi...Sevgiler...
Zeynep Nilgün tarafından 1/17/2013 8:25:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
ben bu şiire yorum yapamam o kadar gerçek ki, o kadar güzel ki... ne yazarsam yetmeyecek, az gelecek, eksik kalacak
Beyefendi, kaç kere dinledim bilmiyorum ve kaç kere daha okurum kestiremiyorum ancak bana düşen iki damlayla iki sigara içmek ve hatta farz oldu... Emeğinize yüreğinize sağlık kaleminiz kelamınız daim olsun selamlar, saygılar.. hediyeniz harikulade çok teşekkür ederim, onurlandırdınız...
seslendiren Funda hanım sesinize sağlık, yorumunuz ayrı bir tat katmış, varolun
Filiz Şahin. tarafından 1/16/2013 7:37:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
günler oluyor bu siiri okuyali .. hep aklimdaydi ... " su sorunlari bi halledeyim ilk isim bu siiri dinlemek olacak " nihayet oglum yeni pc-min ayarlarini bugün yapmis. ben sözümü tuttum... ve su an kacinci kezdir kulaklarimda sevgili Funda kardesimin o harika sesi...
ben " Harbi " diyorum... öyle iste .. harbiden okuyor ... daglar gibi okuyor Funda siirleri ...
ayrica cok kaliteli bir ses dosyasi hazirlamis kardesimiz... müzik ve ses, bir de harika kayit ... böylesine de ustaca yazilmis bir siirle bütünlesince dinlemesi de doyumsuz oluyor ...
agzina, o güzel yüregine saglik sevgili Funda ..
her iki dostuma da, bana bu güzelligi yasattiklari icin binlerce tesekkürler.............. sizi can-i gönülden kutluyorum.....
bu siiri okumak farz oldu .. ve doyumsuzdu yine sevgili sairim. ihya ettin beni ... hep bilirim, Serhat siir yazar ... onun yüregi siir zaten.
sevgimle.................
yazmaya unutmusum . teknik bir sorundan dolayi dinleyemedim.. ama mutlaka bu siiri dinleyecegim. sevgili Funda kardesim, cok sevdigim sair dostumun siirine nasil da güzel ses olmustur kim bilir ...
_ZERRE_ tarafından 4/1/2012 7:38:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
Gerçekçi panoroması seyre değer-seyirlik değil ama-seyrederken gözleri büyüten, bedeni sarsan, silkeleyen türden...Aynalardaki hayatı, hayatın içinden çıkarıp bizzat daha gerçek bir hayatın içine çeken derin anlamlı bir şiirdi hocam. Tebrik ederim. Her daim saygı ve sevgimle.
Doğrusu, bir şiire yorum yazıp görüş belirten birinin “ acaba yazdıklarıma kim hangi elbiseyi giydirecek “ kaygısı taşıması ve özgür olamaması çok sevimli bir durum değil elbette. Ben bu kaygıyı taşıyor muyum? Elbette hayır! Fakat, bir insan ne kadar özgüvene sâhip olsa da doğru anlaşılamaması çok hoşuna giden bir durum olmaz her hâlde…
Serbest şiirin, gerek yazılırken gerek okunurken gerekse değerlendirilirken çok farklı algınabilirliği, yapılan değerlendirmelerin de çok farklı olabildiğini / olabileceğini önümüze koyuyor. Bu yüzden bu alandaki tartışmaların ve tespitlerin hemen hepsinde mutlaka doğrular ve mutlaka hatalar olması gayet normal karşılanmalı. Aslında sayısal olmayan ilimlerin hemen hepsi bu bakış açısından payına düşeni alıyor ve alması da çok normaldir.
Şahsen çok ilgi alanıma girmemesine rağmen serbest tarzın geçmişten bugüne kadar seyrini fırsat buldukça incelediğim gibi, bugün de verilen örnekleri ile muhtelif şekillerini bazı arkadaşların sayfayalara düşen çalışmalarıyla tâkip ediyorum. Bunlardan biri de sizsiniz.
İster hece olsun ister serbest olsun bir şiirin olmazsa olmazları vardır ki; ses, ahenk, vurgu, duygu, bazen silkeleme, etkileme, hatırda kalma, devamlılık, kopuk olmama gibi özellikler bunlardan bazılarıdır. Sanıyorum duygusuz ya da duygusu hissedilmeyen bir şiir ancak robota benzer. Güzel görünmüş hatta kusursuz olsa bile ona gülmeyi ve ağlamayı öğretemezsiniz. Öğretseniz dâhi ne zaman bunları yapacağını öğretemezsiniz. Bu, arabesk olacak, jilet attıracak ya da feryat edilecek anlamına gelmiyor elbette. Kıvamında olmalı!
Şiirinizin dize aralarında dolaştığımda, bana göre duygusal yönün kıvamında olduğunu ama vurgu ve mûsıkî uyum yönünün bir adım önde olduğunu gördüm.
Özellikle ilk bölümdeki : “ hadi kucakla! kucakla!.. “ daki vurgu ve ses, bölüm sonlarındaki bazı ustaların serbestlerde çokça kullandığı ses ve ahenksel uyum: ( ki bu bazen kafiyeli bazen redifli yansıyor)
“ söylerdim sevdim!
sahiplenmediğim! bilmediğin;
söylemesem de ukde!..
aklıma masala dimağıma ağrılarıma!
zikiri zifiri! kibir! “ şiiri sanki daha fark edilir hâle getirdi. ( Belki hececi olduğum için işime geldi )
Dize tekniği anlamında kelime seçiminiz ve o kelimeleri dizeye yerleştirmeniz, genellikle anlaşılabilir ama düz cümlelerden uzak olmanız da bana olumlu yansıdı.
öncelikle teşrifiniz büyük onur bendenize. Ve elbette bu denli mesafe almış bir usta böylesi bir yorum bırakır sayfaya. Tümünü aynen imzalarım özellikle ister hece ister serbest olsun şiirde olması gerekenleri sıralarken. Daha dün bir arkadaşla şiir üzerine sohbet ederken aynı mahalde fikir belirtmiştim. şiir bence sadece yazıdan ibaret değildir. içinde sesi olmalı soluğu tınısı uyumu armonisi... ve iyi şiir ustaların dediği gibi seslendirildiğinde gösterir mahiyetini. eğer dizeler kelimeler ve anlam bir birlerine çarpıyorsa hemen belli eder.
Burada bir çok arkadaşla şiir çalışmaları fikir teatileri yaparız ve sizin işaret ettiklerinizi tebessüümle okudum! çünkü bu satırları okuyanlar hatırlarlar ki; aynen onlara önerdiğim neredeyse tüm kırmızı çizgileri siz de imlemişsiniz. Evet şiir sadece kağıda dökülmüş bir şey değildir. Zihinlerde yaratacağı metaforları geri plan düşünleri yazılmaz kağıda.İyi şiir yazıldığı kelimelerle giyinen bir rüyadır derim. ama hatırda kalan rüya! çünkü bazıları olur ne olduğunu bile unutur insan. oysa içine iç ruhuna aksedenler ise uzun bir süre kalır hafızalarda. ve bence şiire verdiği duygu yanında en lezzet katan şey gizli uyaklamadır. ve nasıl hece şiirlerinde çapraz kafiyeli şiirler bazen daha hoş geliyorsa eğer bütünlüğü bozmadan uygulanırsa hem ahengi devam ettirir hem de armoniyi kuvvettlendirir... ve büyük usta Necip Fazıl ve Atilla ilhan bunların her iki türde birinci örnekleridir...
örn;
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Değerli dost; hem şiir bilginiz hem de doğrudan destekli fikir adamı duruşunuz önünde tüm saygımla hürmetlerimi bıraktım.
öncelikle teşrifiniz büyük onur bendenize. Ve elbette bu denli mesafe almış bir usta böylesi bir yorum bırakır sayfaya. Tümünü aynen imzalarım özellikle ister hece ister serbest olsun şiirde olması gerekenleri sıralarken. Daha dün bir arkadaşla şiir üzerine sohbet ederken aynı mahalde fikir belirtmiştim. şiir bence sadece yazıdan ibaret değildir. içinde sesi olmalı soluğu tınısı uyumu armonisi... ve iyi şiir ustaların dediği gibi seslendirildiğinde gösterir mahiyetini. eğer dizeler kelimeler ve anlam bir birlerine çarpıyorsa hemen belli eder.
Burada bir çok arkadaşla şiir çalışmaları fikir teatileri yaparız ve sizin işaret ettiklerinizi tebessüümle okudum! çünkü bu satırları okuyanlar hatırlarlar ki; aynen onlara önerdiğim neredeyse tüm kırmızı çizgileri siz de imlemişsiniz. Evet şiir sadece kağıda dökülmüş bir şey değildir. Zihinlerde yaratacağı metaforları geri plan düşünleri yazılmaz kağıda.İyi şiir yazıldığı kelimelerle giyinen bir rüyadır derim. ama hatırda kalan rüya! çünkü bazıları olur ne olduğunu bile unutur insan. oysa içine iç ruhuna aksedenler ise uzun bir süre kalır hafızalarda. ve bence şiire verdiği duygu yanında en lezzet katan şey gizli uyaklamadır. ve nasıl hece şiirlerinde çapraz kafiyeli şiirler bazen daha hoş geliyorsa eğer bütünlüğü bozmadan uygulanırsa hem ahengi devam ettirir hem de armoniyi kuvvettlendirir... ve büyük usta Necip Fazıl ve Atilla ilhan bunların her iki türde birinci örnekleridir...
örn;
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Değerli dost; hem şiir bilginiz hem de doğrudan destekli fikir adamı duruşunuz önünde tüm saygımla hürmetlerimi bıraktım.
Ne bileyim öylesine birşeyler karalamak geldi içimden; şair hakkımda ne düşünürse düşünsün, ben şair hakkında ne düşünürsem düşüneyim, hiçbir şey ifade etmez benim için.
Olgun Bey ben sizin için ne düşünürüm merak ettim şimdi... Değerli dost siz gibi her şiir paydaşı başıma taçtır kesinlikle. ve buyurduğunuz gibi bizim işimiz şiir ve aslolan şiirdir. ama şiir tek başına bir cümle topluluğundan ibarettir eğer içi ve altı insanlık ve dostluk erdemleriyle dolmadan. Sevgi kardeşlik ve hüsnüniyet paylaşmadan.
Olgun Bey ben sizin için ne düşünürüm merak ettim şimdi... Değerli dost siz gibi her şiir paydaşı başıma taçtır kesinlikle. ve buyurduğunuz gibi bizim işimiz şiir ve aslolan şiirdir. ama şiir tek başına bir cümle topluluğundan ibarettir eğer içi ve altı insanlık ve dostluk erdemleriyle dolmadan. Sevgi kardeşlik ve hüsnüniyet paylaşmadan.
Bir Şiir doğarken önce rüyaya yatar yürek, içinde yeni rahme düşen bukleli bir bebeğin mide yanması... Sonrasında, kelimeler birbiri ile savaşa başlar en keskin yanıyla ki anlatabilsin muharebenin ne denli karmaşalı olduğunu ve od'un düştüğü yerleri nasıl da rüzgara kattığını...
Hızla koşar duygular at başı bir hezeyan at başı aldanışlar, ardı ardına soluksuz imgeleri simgeler, Şair'de bitmeyen bir sancı muhteşem son cümleleri ile florasan yakar..Şiir.
Tıpkı yukarıdaki gibi
Muazzam bir Eser'di..Yıla imzasını bile atabilecek güzellikte seslendirme ile ibrenin tavana kadar vurduğunu göz ardı etmeyerek Funda Hanım'ın o dört dörtlük yorumunu da Şair kadar ayakta alkışlıyorum...
Var ol USTA Her daim Sevgimle ve Hayranlığımlasın derken ne kadar doğru söylediğimin bir ispatıdır bu ölümsüz Eser....
yanıyor şehla bakışların matahı o pürmüz ilintili kahır yine serenatta demini kaybetmiş bahar kesilmiş gibi kehribar renkli parmaklar uçurtmaya yapışmış bir beden görüyorum şimşekler çakıyor göz kubbeye yanıyor uluorta cismani tereke yağıyor, harflerinden sökülmüş bir şiir daha ! hadi kucakla! kucakla!..
BEN NERESİNDEN BAŞLASAM BİLEMİYORUM!! BU MİS YÜREKLİ KALEMİN BAHÇESİNE EKİLEN NAİF DİZELERİN YÜREĞİME İŞLEDİ NAĞME NAĞME SES OLURKEN BENİM DE YAZAN YAZDIRTAN KALEM SAGOLSUN DEMEKTEN ALAMADIM KENDİMİ YÜREĞİNDE HEP GÜL BAHÇELERİ DAİM OLSUN!SERHAT KARDEŞİM NEFİSTİ....FEVKİ İLE DİLİME VURDU HER BİR İMGE
DAİMİ BAŞARILAR DİLERKEN TEBRİK VE SEVGİ BIRAKARAK AYRILIYORUM BU GÖNÜL İKLİMİNDEN...
Değerli arkadaşım size nasıl ve hangi kelimelerle teşekkür etsem ben de bilemedim. Ama bildiğim bu denli şiire girerek ve hisederek okumak olsa olsa şiire verilen yürektendir aşktandır. Her dizede her kelimede o muazzam hüner ve yürek izleri hissediliyor. ve bilin ki; beni çok az şiir yorumu etkilemiştir ve kendimin olduğundan değil kesinlikle bu en iyi diyebileceğim yorum performanslarından biri bana göre...
ve çok büyük bir zevkle, verilen emeği her dizenin nefesini hissederek dinledim sayısız kere...
Değerli arkadaşım size nasıl ve hangi kelimelerle teşekkür etsem ben de bilemedim. Ama bildiğim bu denli şiire girerek ve hisederek okumak olsa olsa şiire verilen yürektendir aşktandır. Her dizede her kelimede o muazzam hüner ve yürek izleri hissediliyor. ve bilin ki; beni çok az şiir yorumu etkilemiştir ve kendimin olduğundan değil kesinlikle bu en iyi diyebileceğim yorum performanslarından biri bana göre...
ve çok büyük bir zevkle, verilen emeği her dizenin nefesini hissederek dinledim sayısız kere...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.