4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1471
Okunma
RUH’UL DEV/E/RÂN
Köşe başlarında kıstırılmış
Çaresiz p/uslu devinimler...
Bir vadiye sıkışmış
Öylesi giryân
Öylesi virân
Bir avuç dökmeye özlem
Canhıraş çoraklaşmış gözler...
Ciğer hâki
Nefes şâki
Kesmeye kudret
S/Ondan gayrı ne var ki..?
"Üresek ateş,erisek devriliş..."
Ah diyorum
Ahh...!Ne vardı sanki
Karalar bağlamış ağıtlarda
Fırtınalar koparacak
Bir muamma gibi
Dudaklarda elim elim kıvranacak?...
Kalbi çalınmış sokaklarda terkedilmişse haşyet
Ve dahi çiğnenmişse
Tüm arılığıyla vasf-ı izzet
Beyhude seferler
Ya ömre zillet;
Ya da göz çukurlarında
Dehşetengiz bir kıyamet...
Hani sevda denir ya adına
Hırıltılı nefesler bulanıklığında
Sahte tebessümler kiralanıp
Arz edilir ya yar/a/lar katına.
İşveyle kabul görüldüğünde k/abartmalar
Sanılır ki, iliklenmiştir gönüller muaradına
Kasem olsun ki Aşk’a!
Avunanlar,yangınlardan öte taşıyamaz feryadına...
Şavkına vurur ruhun
Kekre ahzân
Yedi kez duysa da
Tükenmez kısır nazarda su-i zân.
Simâsı bozuk asrın boynunda
Kimi sağır kimi berhavâ.
İnim inim inleyeneyse
Azı yara çoğu kerbelâ...
Bir alâk/a/dan üflenmişse nefes
Neden boşa çekilir
Ve neden boşluklara serilir
Bu aymaz heves?...
Değil mi ki:
Şeref biz
Halef biz
Nurun turaba eğildiği g/iz...
Katresiyken Ecmel-i Âlem’in
Öyleyken donattıklarından
Hangisini yalanlayabilirz?!...
Hâsılı;
Ne kadar olsa da çarpıntısı
Bu derin rüyanın
Ve ne kadar titresek de daracık eşiğinde:
"Söz uçar
Kalem acır
Nemlenmiş yüreklerde
Bir başına ölüm kalır..."
Sezgin Karadağ
5.0
100% (7)