9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1379
Okunma
paslı bir ranzanın demirlerine
tırnakla kazınmış, özgürlük
soğuk ve acımasız bir yüz ifadesiyle duran
duvarlara perçinlenmiş adeta
her yanım,
her yanım özgürlüktü oysa
geçit vermeyen demir kapının
ardında duran gardiyanları saymazsam
avunuyorum yıllardır tepemde duran,
sönmeye yüz tutmuş bir lambayla
sızar diyorum belki güneş, bulursa bir aralık
unuttum çünkü yıllardır gözüm nasıl kamaşır
unuttum ekmeğin kokusunu,
memleketimin havasını,
unuttum suyun tadını,
su nasıldır...
karanlık bir hücrede yıllardır bekliyorum idamı
her yanım özgürlüğü anlatıyordu oysa
sönmeye ramak kalmış bir lamba...
okuduğum romanlar...
yazdığım şiirler...
her şey, ama her şey özgürlüğü anlatıyordu bana
unutmuşum çünkü yıllardır
nasıl ve nerden doğar güneş...
unutmuşum düşlerin rengini...
hayal geçidini...
unutmuşum anne, unutmuşum yüzünü
bağışla beni,
keşke hep çocuk, çocuk kalsaydım
dizlerinin dibinde
şimdi gardiyanları sarmış bir telaş
dar ağacım hazırmış anne
kıyısındayım artık ömrün
yürüyorum bak, gidiyorum yavaş yavaş
üzülme sakın, üzülüp ağıtlar yakma
az önce kamaştı gözüm...
ben ölmedim...
ölmedim...
özgürüm artık anne...
18.08.2002 / 01:45