2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1092
Okunma
Tarihler eksik yazılıydı
takvimler yanlıştı
bütün saniyelerini izledim
bir küçücük günün
Bir avuç öfkeydi
akrebinki
yel kafa bir aşıktı yel kovan
sonra yollar uzadı
akrep kendine denedi en tatlı ecelini
yanlıştı takvimler bunu az önce söylemiştim
ben kimsesizdim,
kimseler bensizdi
Yüzyıllarım, böyle geçti
Yalnız-mışım,
rüyalarım bıraktı ellerimi
Bisikletim uyudu, yoruldu.
Ben zamanın neresindeydim?
kubbelerinde miydim, ezanlarla bezeli
taşlarında mıydım, battıkça toprağa ağırlaşmış
başlarında mezarların hafif yan yatmış
yüzlerinde kuran yazısı ve ebcedli dizelerde
onca eski ve ama eskiliğiyle görkemli.
Ben zamanın neresindeydim?
bunu kimse bilmedi
ben bilmedim belki
bir ince çizgisindeydim ellerinin
haftalar tamam oluyordu
otuzları geçiyordu yaşım
artık bu kadardı olup olacağı.
Ben zamanın neresindeydim?
İşporta tezgahlarında
küfürlerle dolu konuşmalarında pazarcıların
kavgalarında,
birbirlerine
vahşi ve yaban sataşmalarında
bazen
önlerinden geçip giderken bir kadın
kalan kokusunda,
dalıp giden bakışlarında
süslü ve çabuk
ve olmayacak sarılmalarında o kadına.
İçinde değildim zamanın
teninde birden fazla ben vardı
sende bir bakış vardı
o bakışta bir dize vardı
bir söz vardı sende
aklım onlardaydı, anlatım çoktu
dinleyenim yoktu, bir yanılgıydı
zorluydu
inandıramıyordum kimseyi
inanmak, inandırmaktan çok zordu…
5.0
100% (4)