9
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1178
Okunma

" bir sığınaktı bilmediğim sokaklarım zulasına sakladığım karanlıklarım
senden saklayamadıklarım içimdeki aydınlıklarım"
baharın ortasında...
zamansız gelen zemheriydi gidişin
martın bir yarısında badem çiçeklerine vuran
beni yaralayan yarılayan içimi donduran
gişinle...
ilkbaharı katleden bir sonbahardı bana kalan
umudum hep içime anlattığım yalan
karanlık bu sokaklardı beni yakalayan
buruk şiirlerdi akşamları yüreğimi yalayan
düşüşüm...
ana rahmindem zamansız kanamlarla düşen
şimdi sökün eden özlemlerindi üzerime hep üşüşen
köşelere saklanmış zılgıtlarındı payıma düşen
bir de ilkbaharda sararan yapraklardı sorgusuz yere düşen
bir oldu...
önce badem çiçekleri sorasında erik çiçekleri soldu
caddelere katar katar gelen katran gecelerle doldu
sokak lambası bir yandı bir söndü sonra o/da soldu
düşlerim bana sormadan gölgelere karışıp yok oldu
ölüşüm...
gece yanıp sönen ateşböçeklerim, birde kayan yıldızlarım
şehrin ışıkları solarken, senin habersizdi gidişin
anıların, içime attığım yanlızlıklarla dolu yaldızlarım
işte gelmeyeceğini bildiğimdendir bu ölüşüm
bin parçaya bölünüşüm
sokak lambalarında yüreğimi bölüşüm
işte gidişinle bölmüşüm bölünmüşüm üşüyerek ölmüşüm...
baharın ortasında...gidişinle...düşüşüm...bir oldu... ölüşüm...
" bir sığınaktı bilmediğim sokaklarım zulasına sakladığım karanlıklarım
senden saklayamadıklarım içimdeki aydınlıklarım"
5.0
100% (3)