5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1297
Okunma
Cennete bakan Cehennem güzeli Buket’e!
sürurum
naçar eder bu gözlerinde ki nem
kaçırma öyle gözlerini benden
alıp başını gitmekse derdin, herkes gitmek için hazır zaten
tut ellerini, tut ellerini yüreğimde
laleler açacak, türküsü rüzgar gibi saçlarının tellerinde
sessiz sedasız şu uçan kuşlara mı sormalı içimdekini
bilmem daha ne anlatır, neye benzetebilir gülüşünü
nakış nakış
-aşk denen şu nazlı kış
ve lehçesi kırık şu manav satar mı taptaze sevgiden
yıldızlar düşürülebilir mi lemasıyla şevkinden
bendeniz, layezal geceye eş kederli naciz
başka birisi yazar mı dersin böyle gözlerine renksiz
de olsa yan diye diye sebepsiz
içime har düşer, nar ki teninde ölüme benzer
yoksa makber mi dersin vuslat eline her sefer
elbet bunlarda ahz ise
acz bi-vefa mıdır sevmelere
dudakların titrerken mum gibi içimde
ruhuma ab olur çeşminden akan nur-u pare
ah meh-pâre; şarkılarda yek-pâre; ömrüme baki ukde!
bilirim virandır sevmelerde yürek
ne civanlara tabut olmuştur tek tek
çok da hazindir hani hep istemek
ama istedikçe maal’esef gülememek...
sürurum
olsun şu şarkılarda ayyaş maziye armağan
pay ede ede kalmaz artık yüreğe hemeyan
bi tufan ki, tuz bastırır her dem bu yaraya
nice dağlar ki;
ferhat gelmez
nice serap ki;
mecnun görmez
bi zaman ki, kurumuş çiçekler bağlanır yasa
koy gözlerinden bir şarap
dilim tuz buz olmuş yollarında
ben durayım burada
göçebe oluşuma şükredeceğim az vakit
ay balam sen bakma bana
düşünme dalıp gitmelerimi
bu hale getiren beni sensizliktir
sen gülmeye devam et olur mu
ağlayıp da sevindirme yokluğunu
sürurum
artık sarhoşum
yeter ağlama
yazıktır boşa akacak yaşlarına
.
5.0
100% (5)