5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1412
Okunma

Benim bu derdim
Ne yağan yağmurda
Ne yalancı sonbaharda
Ne bomboş sokaklarda…
Kırılmış her yanım
Kaybolur zaman saçlarında
Gözlerim sokaklarda
Sebebi isyan aşkım…
İçim yanar, içim kanar da
İsyan!
Geriye bir avuç yalan
Beni bu derde sen attın da, gittin ya kafam hep duman…
HALİL SEZAİ PARACIKOĞLU
Beni attığında parçalandım aslında.
Belli etmesini becerememiş olamamamdı aptallığım.
Sende başını alıp git, başımı alıp da hatta.
Bir tutam karanfil kokusu bırak dipsiz kuyularıma.
Sensiz geçen her günümde kaybolduğum anlarım.
İçimde; ölümden başkası yalan dolu notlarım.
Gülerim ben, ağlanacak halime ...
Kapattığın, sadece kapı değildi yüzüme.
Ümitlerin ömrü bitti.
Gülleri diken sardı.
Ceylanı avcı vurdu.
Ben kozasında ölmeyi bekleyen oldum.
Sen ipeğime hasret tüccar.
Hoş... Gülerim ben ağlanacak halime...
Benim bu derdim dert değil, seninkinin yanında.
Büyüten benim, nankör bir kedi misali yara sandım belki de.
Belki de uykudan uyandığımda başladı sensizlik.
Sen çölde serap.
Nar-a nur sun.
Dokunduğumda yandığım, el çektiğimde öldüğüm,
Ağlanacak halime güldüğümsün...
Şimdi, haykırsa avaz avaz çocuk kalmış yanlarım.
Sen diye tuttursam, annemin eteğinde.
İdare edemem desem anne, idare edemem.
Sende başını alıp git , başımı hatta.
Akça pakça ellerinle sil göz yaşlarımı.
Söyle anneme, beni anlamasını beklemiyorum.
Aptal gibi, çocuk gibi, az buçuk adam gibi.
İlk kez ağlıyorum, güldüklerimin yerine.
Bırakın dağınık kalsın isyanım...
5.0
100% (7)