19
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1307
Okunma
"sözüm ona
ne sensiz doğan güne
ne de uçup giden yıllara"
unutma !
acıtsanda içimi
bu bir baş kaldırı
yokluğuna direniş şekli
namlular dayalı
sağ şakak üzerinden
barut kokan yalnızlığın
buhranlı düşüncelerine
sol yan sancıları çoğalır
fırtına önceki sessizlikte
direnir menzili açık
gözyaşlarım
soğuk bir şafak vaktine
yetişmez imdada
kimseye pabuç bırakmayan
kuru kalabalık sesleri
her şey iki dudak arası
itiraf da gizli
korkular dağınık,salkım saçak
azılı şehrin ıslak caddelerinde
güne damgasını vurmakta
gölgesine sığınan kaçışların
yokluğunda saklı ayak izleri
sensizlikte seni yaşamanın
bir akşam sefası anısına
bırakılan tebessümün keyfi
sonbahar yaprakları gibi sarı
ve de hüzünlü
hiç bir yağmur tanesi
günahım kadar masum değil
üzerime acımasızca yağarken
yer çekilir ayak altımdan
karışırım toprağa şüphesiz
sorarım bazen
gökyüzünün hiç mi suçu yok
ben böyle sessiz ağlarken...
5.0
100% (15)