’’Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
kadının ütülü patiskalardan bir teni.......’’
.......

Diyordun ya sen
Kanımın uykusu kaçtı
Sabahlara diş biledi varlığında
Çok uzak kentlere sürüklenen
Hatıralarının zirvesini zorlayan,
hayatının eğretisi
ahir zaman sevdaları ilişmiş sarhoşluğuna
Ağlama
Budur işte hayat
Sen iyisi mi
Esrara bile kafa yapan
Kendinin
Kendinin ellerinin
Böyle bir ömre küpür oldukları için
Usuna gir..
Düştü sabahların bandolu kalabalıkları ya hani
İkimizin terbiyeyi çiğneyip
İç bulantılarımızı tedavülden kaldırma vakti gelmiş demektir

.....
Solgun gözlerle bakma ihanetlere

İhanet farzdır
Farzdır,sadece sana tembih edilmişse şeytanlık
Kendi günahında aklanan bir şeytan bile
sonunda biad eder senin varlığına
Unutma
Hadi bana dediğin gibi
Esirge..
Bağışla....