15
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2896
Okunma

bakıyordu gece
sol yanıma uzanmış ağlamaklı bir bakışla
bakıyordu yüzüme... hüzünlüydü
üstüme serperken yalnızlığını
dedim ki kendi kendime
gitme vaktin geldi senden
artık siyah bir tülün arkasına mahpustu gözlerim
kirpiklerim ise parmaklıkları olmuştu kahverengi denizimin
zaman bir değirmenin çarkında dönerken
kuşlar çoktan saatini kurmuştu sabaha
aklım ise grip olmuş yatıyordu
kırk iki derece ateşle
bakıyordu gece
küflenmiş tozlu sayfalarımın arasından
yörüngesinden çıkmış
ve sadece bakıyordu
bir alıcı kuş gibiydi yalnızlık
ısırgan otlarının arasında kalmıştı binbir emekle büyüttüğüm aşkım
belki de bir acil vaka oluvermiştim çoktan dehliz koridorlarında
aborde etmiş gemilerimi sürerken gözlerine gecenin
boşluğuna çekiyordum küreklerimi uyku öncesi gençliğimin
öpüyordum dudaklarından toprağın
damarlarımdan göğ boşalırken
siyah renkli lâleler açıyordu içimde
ve anladım ki musannaydı usum artık...
ASİYE ALEV AKBOĞA