6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1357
Okunma
Dün gece bir plak daha kırdım adına
saat çok geçti
aklına bile gelmedi uyanmak
boş yere nadide bir kopyayı
sen geleceksin diye şerefine
kırılmış bir gönül misali gökyüzünde
içirdim şehrin az!zleri serçelere
deli bir rüzgar esti
ne yaptım ne ettim bir türlü olmadı
uyanmadın benim için bir kere bile
Sesini kapattığım ağlayan bir erkeğin
yorgan altında ağlıyorken gözleri
seni düşündüm hiç olurun yok iken
kentlerin yıkılış tarihine ait oldu hasretin
eski bir deniz oluncaya kadar sesin
eski bir deniz feneri oldu tüm sessizliğin
aldattığımı zannettiğim tüm geçen saniyede
o erkeğin gözleri kadar ıslak oldu yüreğim
Sonbahar, kanlı elleriyle dokundu gözlerime
saat çok geçti
hem de çok genç olduğunu bile bile aşkının
sakın ağlamayasın diye sen de bir kere
tüm korkak adımlarımın peşi sıra
namusundan titreyen bir azizenin dizinde
tarattım uzamış hasretlik saçlarımı
sen çok geç oldu bahanesi ile uyuyordun
o erkek kanlı gözlerini sürtüyordu yorganına
ellerim kanlı bir tarih yazdı, ellerin yanağında
dün çok geç olduğunu bile bile gecenin
topuklarına kadar sızlayan kanlı dolanımlarda
hep aynı tekrar edilmiş sözler ısmarlamış
aşk ihtilallerine hançer aradım rüya rüya
bir saç teline dokundum
biliyorum çok ayıp ettim yeniden
saçların kadar küs ağaçların arasında
dokunmaktan vazgeçtim
erkek ağlıyordu
bir başka şarkıya geçtim
Umdum ki telefonun şarjı biter de
o erkek daha fazla ağlamaz böyle karı gibi
ben de yeniden uyumalar adına
bir plak daha kırabilirim diye
keşkelerin efendisine diz çöktüm
Düşünmek iyidir dedim
ama Shakespeare’nin kıllı göğsünde
daha fazla bekletemedim kelimelerimi
kırık plağın en keskin parçasını alıp elime
saplamayı düşündüm en toplar damarıma
kirli bir savaş olacağını bildiğim için
kapattım tüm şarkıların sesini
Erkek ağlıyordu
erkek yakmıştı kalbini
bir kızın sevgisi uğruna yeniden
acıdım kendisine
çok da umrundaymış gibi
her sabah uyandığında
artık çektiğin acının ne kadar aciz
ve ne kadar sanal olduğuna şahit olup
yorganımı bir asır daha fırlattım yüreğimden
mutlu olmak için korkuları da sevmek lazım
diyen şair kadar unuttum adını
İlk kan çok kırmızıydı
korktum
ve yoruldum aynı sahneden
Sonbahar çok yakışmıştı şehre
gözlerin şimdi sahili ararken
bir mısrayı dolamak istedim
kanayan damarın acıyan kulesine
"bir şans daha vermek aptalların işidir"
erkek
lanet olsun ağlıyordu hala
şans istiyordu kızdan yeniden
ben de seni düşündüm
çok sevdiğini bildiğimden
mutlu oldum gerçekten.
Alo, ben plakçı ....
5.0
100% (9)