16
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
2455
Okunma

kuş kırıntılarından kalbime yama yaptığımda
kaç yaşındaydım..
hatırla!
dedim...
efsunlu ümitlerim
yakılası dar ağaçlarında
sallanıyordu bulduğumda
umduğumdan acınılasıydı
şükürler dolusu
hamd olsun dedim
hadım ederken sensizliği
yaşamak dedim
seninle
iki cambaz
keskin bir bıçağın
saydam ölümlerinde
ikimiz birden sevebiliriz seni
sen diliyle, ben(cil)ce
ikimiz birden anlayabiliriz
yakıcı bir tat bıraktığında dimağımızda
özlemlerin manasını, arttırabiliriz
ben ’sen’ derken ölebilirim örneğin
sıcak bir akşam üstü
ve doğabilirim
sesinin tınısında
tıknaz bir kadının
tıka basa karanlığında
kalabalıklarda kaybolabilriz
sonu aydınlık bir tünelde
hiç olmadığı kadar delirebiliriz
aklımızın pervasızlığıyla
hadi gel! demem
her geliş bir ayrılık getirir
sen orada öylece dur
ne gel, ne git ben(liğim)den
ne dokunacak kadar yakın ol
ne göremeyeceğim kadar uzak
bir orta yol bulalım
ben bu kadar siyah
sen böyle beyaz
dengemizi sarsalım
bütün olduğumuzda
gri kaplı
aşk ile..
fulya/temmuz2011