2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1098
Okunma
tomurcuklar şehri göç edeli çok olmuş
nasibi kalmamış bir savaşın ortasında
çoktan terk edilmiş yüreklerin meskeni
bir hiç uğruna ne duygular kirletilmiş
hep eksik kalmış maveraya sesleniş
hiç kimse bilmemiş, bilememiş
ağlamak hep daha hünerliymiş, gülmek yanında
susmalar marifetiymiş sessizce gidişlerin
ölüm teselliymiş dönüşü olmayan gidişlere
ellerinde birkaç damla
çokmuş bu, çok daha fazla
gazete kağıtlarının birkaç sayfasında
ne de güzelmiş insan ölümleri
sokak başlarında tutuklu kalmış darağaçları
sevdalar taşlanırken caddeler boyu
alıngan bir bulut kızarırmış güneşin ellerinde
susmaların tanrısal yetkinliğiymiş yaşamak
anlatmanın siyah tenine düşen saydamlığı
marinası olmayan bir zarafetmiş kadınlar
aldatmayı alışıkmış iki çift erkek gözü
hep yadırganırmış kadın ağlayışları
ellerin kiri çokmuş, kimse bilmezmiş
eller arlanmak uğruna
doluverirmiş hep kadın yaşlarıyla
delişmen bir toplanışmış tüm yuvalar
sobelenen isyancıl girdaplığıymış aşk
ömrün liriksel avuntularına ait gecelerde
yağan yağmur sesiymiş avuntu annesi
şefkati soluklatırken toprak yurdunda
bir ekmek kokusu kadar azizmiş hasretler
insanca yaşamak uğruna beklenen yarınlarda
azizmiş anaların yaktığı dili olmayan ağıtlar
susayışların vuslatıymış Cennet düşleri
şiirin son mısrası kadar zormuş anlamak
anlamsız sorular yumağında kıvranırken
ölümlerin sessiz uğurlayışlarında
beyaz bir gelinlikmiş kavuşmalar
durmasını bilmeyen bir çocuk kadar yaramaz
yanaklarında kızaran bir utangaç dudak büküşü
hiç bu kadar güzel dokunmuyormuş yarınlara
aldanışlar ardınca ölümlülere ağlamak
5.0
100% (9)