6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1289
Okunma
buruşuk bir peçete
hasret öpüşlerini silmiş bir kadın
ucu yırtık bir mektup sokak ortasında
deniz kokusu vururken kirpiklerinin kıyısına
kendimi bulurum beyaz avuçlarında
gözleri yeşil bir rüyaya dalar gibi akşamsefası
umarsız bir martının kanatlarını çırpmakta
orman karanlığında çocuksu konuşmaları
yüreği atıveriyor gecenin serin telaşında
ıssız limanların kıyıya vurmuş kimsesizliğinde
kendi koynuna alır gibi saklıyor yumuk ellerini
siyah saçlarıma düşen ak menekşelerin rüyasında
deniz feneri aşkın gurur abidesi
palmiyelerin aşka vuran yalpalamış sessizliği
unutulmaları anlatan bir şarkı kadar pembe
bir o kadar sevmek için telaşlı bekleyişleri
yüzü dağların dili lal çiçeklerinde sapsarı
kumral bir çığlığın tutuklu inleyişleri
gittikçe yakınlaşmakta yokluğuna dair bir serseri
şarkının sonuna doğru nakaratı yitik bir atina
hasretine dair polisler mahrem bir sevinçte
göremedikçe yüzünü artırıyor özlemliği
ellerine yapışıverirken denizin tuzlu şiiri
gözlerinden akıveriyor sevmelere dair rimeli
hiç bu kadar güzel olmuyor vuslatı bekleyiş
her defasında gözlerimden kaçarken gözleri
aşkı unutmaların kör çığlığına bağlayıp yeniden
çok sevdiği bir şarkıyı çalıyor anlamsız uzaklar
kimse ucuna dokunamıyor tütün esneyişlerinin
kendi kendini yakıveriyor bir dal hasretlik
bembeyaz ellerine iki damla düşüverirken bulutlardan
unutmalar hep zor oluyor hicran beşiğinde
sokaklarda bir karıncanın dua saati yeniden
iki damla gözlerimden avuçlarına sarılıverirken
kağıt toplayanlar peçeteyi görmemiş hayret
hasretlik hep sürecekmiş
buymuş meğer ki bunda ki keramet
...
5.0
100% (11)