10
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1500
Okunma
Doğum yalan, ölüm gerçek anladım
Akıbet adresin sormaya geldim
Kabir neden çeker hep adım adım
Mühlet bir ömürlük durmaya geldim
Belî makamında eyledik ahtı
Melekten yukarda kulluğun tahtı
Ateşten elbise feleğin bahtı
Ondan aldığımı vermeye geldim
Ahdini duymadım vefa görmedim
Kan kırmızı gül açınca dermedim
Ondan dünyalığa gönül vermedim
Sade bir kefeni sarmaya geldim
İnsan olmak kâfi dendi hesapta
Arı-duru safi döndü hesapta
Kabir kapısına indi hesapta
Göçümü sırtıma sarmaya geldim
Mihmanına koca konak yaptırdı
Bağlananı dünyalığa taptırdı
Nasıl oku hedefinden saptırdı
Oynanan oyunu görmeye geldim
Her konan bir nebze atın eğliyor
Vasfa vâkıf olan vasfın söylüyor
Ne hikmetse ona gelen ağlıyor
Gözde kan-yaş döşe vurmaya geldim
Sarıp sarmaladı aldı koynuna
Ben de alet oldum epey oy(u)nuna
Bana taktığ(ı) ’ipi kendi boynuna
Bir çorap misali örmeye geldim
Az kalmakla çok kalmanın arası
Farkedilmez garip olan burası
Mahşere kalıyor yürek yarası
Atımı meydana sürmeye geldim
Lokman bilmez yürekteki yarayı
N’idem ören olan köşkü sarayı
Bir ömür aradım Gözükara’yı
Sade bir gönüle girmeye geldim
Çark-ı Devran (sy. 87)
5.0
100% (8)