19
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma
Resul’ü Kibriya’nın zamanında bir uğru,
Her işi malâyani tek işi vardı doğru.
Recep ayı gelince kötülüğü terkeder,
Rabb’in ayıdır diye bir ay ibadet eder.
Son işinde bir eve dalar hırsızlık için,
Sandığı açar bakar hayrette kalır niçin?
Zira sandık içinde bir pusula yazılı,
Pusula da duayla Hakk’ın adı kazılı.
Alır ele ibretle Okuyup baştan sona,
Titrer eli ayağı vücudu kalır dona.
Sadece pusulayı alıp gider evine,
Başı köşeye vurur hem devine devine.
Yaptığı hatalardan tövbeyle nadim olur,
Her dua okuyuşta günbegün huzur bulur.
Gayret eder her gece duayı çok okuya,
Ruhunda kıyametler gözü varmaz uykuya.
Lâkin bunu yaparken görünmez hiç kimseye,
Namı bilinmiş kişi düşürmez vesveseye.
Gün gelir herkes gibi göç eder viraneden,
Sevinir konu komşu kurtulduk teraneden.
Böyle kötü kimseye cenaze mi kılınır?
Haraminin cesedi bir kuyuya salınır.
Vahiy geldi resül’e varın cesedi alın,
Cenaze namazını huşu içinde kılın.
Hikmete sual olmaz merak eder ahali,
Bilmediler ne idi uğrunun gizli hali.
Aile efradına sordular bu iş nedir,
Bu manâlı şerefe nasıl oldu muktedir.
Derler onun dilinden duymadık hiç beddua,
Geceleri uyanık dilinde niyaz dua!
Cennete nail oldu harami denen ABBAS,
Her mümin insan gibi yaptı kefeni libas.
Hacı hoca olmuşsun söylesene kaç para,
Hırka hint kumaşından tespihi sıra sıra,
Seccaden sırma ipek gören düşer nazara,
Dikkat et kelâmına iblis olma kazara.
Çok hocaları gördük düştü iplik pazara,
Herşeyi gören ALLAH hiç kanar mı bunlara.
Miraç kandilinizi kutlar saadetler dilerim..
5.0
100% (15)