10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1689
Okunma

(kaç gecedir aç susuz ve uykusuz
kaç gecedir
yokluğunun Kerbela’sında…)
akşamlar/aşka sürgülü
hasrete açık kapılar…
elimde düş gemileri , düşüp sularına çıldırmış saatlerin
yol alırım sabahın kalbine kalbine…
akşamlar
bir muharebe meydanı
vuruşur kıyasıya iki ordu içimde.
ölümcül yaralarım var sevgili…paslı kılıçların kestiği etimden,
hançerlenmiş lime lime bedenimden çok daha fazlası/ ve şimdi/ yer kırmızı, gök kırmızı/ sağır
kulaklarımda patlayan silahların avaz avaz şarkısı/ kapındayım…sığındım gözlerinin şehrine…
akşamlar
ben işte tam buradayım
karanlığın en kesifinde/ en koyusunda hasretinin
her cephede kaybettiğim savaşın üşüttüğü kalbimle
kapındayım…
akbabalar
küf tutmuş kara dişleriyle
gülerken çehreme
ve dönerken dönerken üstümde çığlık çığlığa
yalpalıyorum
dönüyorum
dönüyorum ölümün eteklerinden tutup/ kendi peşimde.
kapındayım
içimde bir mahşer kalabalığı
içimde darağaçları, içimde esir pazarları …
korku yangınları içimde …
içimde kül yağmurları…
kanat sesleriyle sancılı bir sabaha
uyanırken aciz ruhum
ben bir daha uyuyorum
bir daha / seni görebilmenin cinnetinde /düşlere…
yokluğun Kerbela’dır
yokluğun, susuzluğu ömrün…
sen ey tepeden tırnağa huzura kesmiş , kıpırtsız deniz…
uzattım ellerimi
ya aç bana kapılarını,
ya batır gemilerimi susuşlarınla….
glccbrn
Not: Kandilinizi kutlarım.