9
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1362
Okunma

Sitemizin özlenen ve yüreği lirik düş kırıklığında yorgun düşmüş güzel ablama...:)
-Anlamlı oldu bir bakışın, şeyhinin dizinden Kırklar dağına hüzünlü bakışlarında....-
Yusufun selamı ile sana sesleniyorum şimdi.
Uzaklarda gözlerin bitap düşmüş iken yaşamaktan,
Hevsel’in bahçelerinde saçlarını tarıyor rüzgar.
İçini okşayan bir saadet ile dokunuyorum ardından
Tel tel kırılmış ümitlerin içini yakarken har har.
Denize karışmış susmaların ile ben de yoruldum.
Yüreğinin nakkaş tohumlarını alıp giderken ebede,
Süveydalarını tanıdım, aklaşmaya yakın dualarında.
Yitik bir veryansın ediyordu ah’larının mahrecinde.
Peydah oluyordun sen, yorgun amedin surlarında.
Züleyhanın ürkekliğinde uyuyordu çocuksu düşlerin.
Parmaklarımdan mürekkep damlardı sen ağlarken,
Kollarının semaya artık kulaç atamadığını bilirdim.
Gözlerin, asil baygınlığında ölümlerden soyunurken,
Bakışlarının donduğu evlerden hikayeni dinlerdim.
Sen, bir bebeğin masumiyetini özlüyordun her gün.
Dertlerin şekva ediyordu hayatını senden bihaber,
Layezal örülmüş işlemelerini sararken nedametin.
Münderic ağlamalarına timsal iken şakk-ı kamer,
Tazip kırıklarında pişiyordu şeydanda ki güllerin.
Günahlarına hicretinde ali Kureyş sevabını yamardın.
Bakışların kadar yorgun dünyaya bazen küserdin,
Riya eyleyen karınca yüreklilerin gamsız yuvalarında.
Saklı cennet gamzelerine şemsin lemasıyla sinerdin,
Hürr gülücükler salınırdı, gamlı yüreğinin aynasında.
Sen çığlığında Diyarbakır türküsü yakılmış bahardın.
Her nevruzda yeşil düşlerin arza düştüğü damlaların,
Ab addedilen sitem dolu aruzun eksik masalıydın.
Biliyorum, daha düşmemiş iken rahmine sevincin,
Çarmahına gerilmiş isyandı saçlarına karışan beyazın.
Nüshasında bab bab nisa okunan bir kelamdın O’ndan,
Bu şiire de düşmüş can oldun, letafetinde en hasından.
5.0
100% (11)