Ertesi yamaçlarını yıkar akarsuyunda gönlümün
Öksüzlüğü damıtır sevdayı
Avuç avuç kıyılarımda
Sabır terennümünde kaç kulaç dalar derinlere
Can bulur noksanları tamamlarken omuzlarımda


Seyre çıkar dilimden dökülen sözler sevdayı
Bilinmez çorakları örer
Ağrıma giden tek düşüncede biter geçmişim
Bağımlısı olduğum gözlerinin
Tentesine yapışır gölgenin duruşu


Görülmemiş bir ateştir dolanır belindeki kuşağa
Kırmızı dokunur gönül tezğahlarında
Tutarsız bir söz yapışır uçları paralanmış tırnaklarıma
Söz çıkar bir döngüde gerisi yalanla süslenir


Sabah doğar her zamanki ölçüde
Kısaldı uzun kalan hayatımın son kırkına


Muştular adımlarıma yapıştı
Heyacan kürkünü giydi alel acele
Hazır görücüye çıkmaya düşüncelerim artık bir evet imzasına
Bekleşir artçılar ne düşerse kısmettir alnıma


Bana senin ömrün kolaçan eder bir katrelik
Mührün edebinden dayanır
Ellerin bir ömür ellerimde yaşlanır
Haydi AŞK düş yollara bekliyor seni benim yalnızlığım


n.altın 03/ 05 / 2011