0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1064
Okunma
(Nihat Ağacıkoğlu’na...)
Cesetle aklı ayıran yolda; izlerin
Kimlerce bırakıldığı meçhulleşir
Belkide her iz bizden, ölüm kadar uzaklaşır…
Kaosun tam ortasıydı,
Sakindik
Sürgit uzadı; falan filan
Ölü kızların mezar taşları sessizdi
Uzandık öz ellerimizle; Lakin
İsa’dan önce mi, sonra mı sormadık ki
Bir kıssa gibi cehennemden
Hızırdı o an…
Hazırdı…
Peşine takıldılar, takıldık;
Kusursuzdu galiba (İyi hatırlamıyorum)
“Aldanıyorsunuz” diyecektim ki !
İblisin ipi koptu kuyulardan…
Gözümüz seyriyordu,
Aynıydı Âdem’in kovuluşuyla
Kırk parça, kırk uzun yıl gibi
Ve kalakaldı bir oğlan ortalık yerde
Kısa pantolonuyla..
Öfkem yaktı avuçlarını o an, belki
Bilmem kaç kez uzandım gözlerine,
Kaç kez
Orta da tam kırk yıl var diye..
Ve böylece zaman geçti
Eskidi gölgesi, unutmuş görünüyordu.
Bıraktı M.Ö. doğan çocuklarını
Kuma gömmektense her gün, her gün
Bir ölü kızın mezar taşına sürmeliydi başını
Şaha mı kalkmıştı eşekler bilmiyorum,
Döke saça gittiler kitaplarını…
Belki okumuş çocuklardı, belki de
Kısa pantolonlarıyla oyun oynuyorlardı…
Metin BEKTAŞ
5.0
100% (1)