0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1454
Okunma
Hiç korkmadım ki senden
Bu, mağrur bir isyanın kozuydu sadece
Gölgesini örtmüş zengin bir gelin gibi
Ben Âdemden beri konuşuyorum kendi dilimce
Geride, bakmayı unuttuğum bir gökyüzü
Çarpıştığı günlerden kalma çocuklarla firavunun
Ve bilmem kaç yokluğun egemenliğinde
Ben bozdum büyüsünü
Korku denen o soysuzluğun
Öyle bakma gözlerime
Aşk akarken içlerinden
Baş kaldırsın diyorum; tüm benliğin kalp atışlarına
Ve artık
İsa öncesi, İsa sonrası diye bir şey
Olmasın istiyorum
Gelirken hayat gibiyim demiştim
Hatırlar mısın?
Sağımdan solumdan düzeltilmeden yaşanmam..
Bakışım kalbine dokunmadan gittiğimde ise
Kimse kalmasın,
Ben gidersem kimse kalmasın demiştim
Ben geçtim gittim; dağlardan ve ağlamadan
Bakışın bile ısıtamadığı kusursuz korkulardan
Havva’nın bağrını yakan ayrılık acısı gibi
Zulmün eteğinde uyandım hep, uykulardan
Değil; Zinhar bu korku değil..
Yaşama hakkı güçlüden yanadır..
Zahir; O yüzden mutluluk
Paranın diğer yüzünde kazılıdır..
Ancak sadece köleysen,
Özgürlük bağışlanabilir demişlerdi..
İçinde kâr olunca kimse doğruyu söylemez
Geçer zulüm ile bir “girdap-sözcük” demişlerdi
Demem odur ki;
Şarjöründe kaç kelime varsa aşk adına
Hepsini sürmelisin namluya bence
Ve yahut
Korku adına cellâdımsan eğer
Başını okşamalısın kurbanın, vurmadan önce…
Metin BEKTAŞ
5.0
100% (1)