10
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
2685
Okunma

-bir şeyler-
"bir şey" yapıyorsun bir şeyden
"bir şey"den, bir öykü,
o öyküden bir şey yapıyorum
bir öykü, o şeyden.
liliana orlowska
-korkuyorum
-neden korkuyorsun?
-aşk(sızlığ)a alışmandan....
/derin yara’m…
epey olmuş gelmeyeli
epey olmuş yüzüne söz sürmeyeli…
değişen çok bir şey yok
hala bildiğin/bilmediğin gibi
herşey aynı, yerli yerinde, bildiğin trajedi
yeni sözlerim yok!
biriktirmedim, b/eklemedim belki de…
herkes bana seni soruyor
içimdeki kavgayı sorguluyorlar
mahpusluktan bozma tutsaklığımın
gardiyanını delice merak ediyorlar/
uzun omuzlu deltalar boyu yürüdüm
senden öte köy bulamadım gidecek
yürüdüm yürüdüm de el-ve-da(ğ)’lara
koşamadım bir sabah çıkıp gittiğim o dönemece
aldandım, aldandın belki
bir defa gülümse şu sudan çıkmış halime
dön bir bak nerede unuttum pervanemi
mengeneler hangi surlarda kendine çekti beni
gölgem hangi karanlıkla tensel temasa meyil
ben adını koyamıyorum
çılgın ölümlerle sonsuz anlayışsızlıklardayım
komik intiharlar aklıma çelme takma gayretinde
kalbime bağladığın bu sicim gibi şey de ne?
ya elime tutuşturduğun bağımlılık? o da ne!
dudağını ısırdığın anlarda geldiğim aklın şahit ki
bu aşk değildi iki gözüm bu bir darbeydi
dehşet içinde oradan oraya koşarken bıraktığımız boşluğa
ve sürdüğümüz/sürüldüğümüz o izlere sevdalıydık aslında biz
ben yine kanarım sana inan bana
yine saçma sapan tezler yazarım bizimle eş zamanlı
birşeyleri taşımayı unuttuk şimdiki zamana
örneğin benim kalbim, senin iyi dil-eklerin ‘orada’ kaldı
geri dönüp alamayacağımız kadar uzakta...
"...
bir şeyiz
kaçınılmaz ölü saatler içindeki
kimse artık bir şey için
daha fazla bir şey söyleyemez.
..."
E. Cansever
fulya/mart2011