Bir durgunum ki bu gün, konuşmaya halim yok
Gönlümün yangınından, zor nefes alıyorum.
Bıraktığın yerdeyim, gel de halime bir bak
Duvarımda gölgenin, izini soluyorum.


Her geçen gün içerden, depreşir derin yaram
Yemek, içmek ve uyku, hepsiyle bozuk aram
Seni helalim bildim, sen bana oldun haram
Gün boyu hasretinle, başbaşa kalıyorum.


Her duyduğum ses ile, irkiliyor bedenim
Hayalinle her gece, sabahları edenim
Yeniden gülmek için, kalmadı hiç nedenim
Sana bir ömür boyu, mutluluk diliyorum.


Senden bana geriye, ne yaz, ne bahar kaldı
Mutlu geçen günlerin, yerini hasret aldı
Belli ki iki yürek, artık yabancı oldu
Tuzlu, kahır, gam dolu, yaşımı siliyorum.


Sigaramdan dumanı, çıkıyor işte zar, zor
Giderken yüreğine, hapsettin beni ey yar
Hala yıkamadığım, bardağımda izin var
Orda gül dudağını, ve seni buluyorum.


Eğer bir hata varsa, ikimizin de sende
Kader örmüş ağını, farklı farklı desende
Ve seni yüreğime, çoktan gömdüm desen de
Hala çok sevdiğini, ’ben’ gibi biliyorum...

ASİYE ALEV AKBOĞA